2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
582
Okunma
sadece çamurdan
kelepçelerimi getirdim çocukluğumdan..
bir de atlas kanatlarını kuşların
sürüklenirim,
çelik halatlarına tutunup ta sabahın...
beyaz nehirler akar rüyalarımdan
mavi bir bahçenin uzantısında,
sırlı asa kokarım ve uyandığımda
yarılmış bir kızıldeniz ararım yanıbaşımda..
arındı su...
bir ses düştü ellerimden pınara
ah biçmeliyim bileklerimi,
beni bir çocuğun ilk adımları eritir.
ELİF LAM RA..
halbuki aşklar
kızıl tüylü tilkilerin oyduğu mağaralardır
mağaralar benim
kapkara kişneyen atlarımdır..
ve ayrılıklar;
kuru bir eylül gecesinde yaktığım
o yorgun rüzgarlarla,
ihtiyar evlerin felçli kapılarını açan
anız kokularıdır
ben bu yüzden geceleri tarih olurum
ben geceleri ay’da
kırmızı kil tabletler okurum..
sonra ben kaç kez nikahlandım
boşadım hayatı kaç kez
bacalarca uzadı efkarım...
işte şu tahta masa ve kül tablası..
onlar benim ilk evliliğimden
çocuklarım...
emin çelikli
5.0
100% (7)