3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
401
Okunma

-
o zamannar; yerleşip isgan olannar,
köylerde şe(hi)rlerde yaylada
müslümannar azınnıkdalar
müslüman dediysem tabi ki araplar
yörük? ha vaar ha yok;
beş-on gişide bi ğişi anca
o da Antep, Halep ve Adana taraflarında
her köyde bi ğişi, olmadı iki
Osmannı iki Türkü yanyana isdemezdi
Allah bilir(r) Selçukluda da böyleydi
umulur ki badaşıllar, bölellerdi vatanı
biz deği(l) emme paşalar gibi yaşayan
urumu, bulgarı, sırpı
acamı, arabı
böldü parçaladı goca imparatorluğu
müslüman gardaşlarınan
dilimiz dimiz ayrı Allahın gavuru
.
padişaha akıl verenner bizi
perem perem dağıtdırtdı
Hasan Dağlarında, Gavur Dağlarında
ejnebiler bi yanna
bizim yörüklerden maada
eşgıyalar da yerli müslümnnarı,
gavga-nize meralarına sokmayollarıdı
yeri ğeliyo; yörükleri de gatlediyollarıdı,
hal böyle olunşa
inkilizin aklıdır ya
patişah yörükleri isgan edelek gafasınca
yörükleri gorumuş olcağdı
öyle ya
işin aslı dubara
.
hemi bizden asger alca(ğı)dı,
kendi güvenniğini sağlayacağdı
hemi de “ağnam” salcağdı
aklınca bi daşınan üş-beş guş birden vurcağıdı
helbet kendi aklı deği(l); inkiliz aklı
hemi öteden beri aşşalanan
ehmal edilen horlanan,
“Türk”ü esger alacak
goya adam yerine ğoncak,
emme işin aslı
“sarayın kendi de(v)şirme esgeriyesine
etimadı-metimadı ğalmadı”ydı
hemi aşşa(ğı)la
Türkler uçu(n) annayışşız aptal de
idraksız de
hemi de bedafa
emme yoğ öyle yağma!
5.0
100% (3)