24
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
847
Okunma
Linç
’Hangi ibadet göz yaşına denk’
Sen yaşamak bilirmısın
Hani bir ağacın dibine düşen
Kuru yaprakları toplamak
Gökyüzü mavisini üstüne çekip
Yüreğini serip gönüllüce
Ayakkabıyı çıkarıp keyfle
Endişesiz telaşsız dertsiz
Ben ölümü satın aldım
Ondan bu korkusuz yürüyüş
Biliyorum çok taşlanacağım
Benim linçim güzel olacak
Üç beş kudurmuş bedenimi parçalarken
Melekler kollarımı kanatlayacak
El sürüp yaralarıma
Acı duymuyacağım
Düyaya güzel bakanlar yığılacak
Garipler yoksullar dertliler ezilmişler
En çokda haksızlığa uğrayanlar
Gökkuşağından atlayacaklar
Şu zengin kainatın nimetlerini
Bölüşecekler dağıtacaklar kapı kapı
Süt koyacaklar kapı önlerine
Yılanları da aç koymuyacaklar
Benim linçim güzel olacak
Linççiler gelip ağlaycak baş ucumda
Davacı olmadığımı bilecekler
Benim davam yaşamaktı
Ölüm koynumuzda uyurken
Ölüm ne ki gülüm
yakamda kırmızı gül
cenneti dünyaya bağışladım
Cennet bekleyenler ölümden korkar
Dünyayı cehenneme çevirdikleri için
Emelleri var amelleri yok
Coşkûnî
5.0
100% (28)