0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
385
Okunma

Hasan ağam cipçiyne(n) yörüdüydü
biri çağırdı, onun işi çıkdı döndü
bizi aşçıya ğötürdü
üş ekmenen, üş tabak fasille
herkeş ekmek bandı, sildi süpürdü
eyi de Hasan Abey, nereye?,
nassı(l)?, nezman? kimi?, kime?
herkeş gasabadan beri yolboyunca
bin-bi(r) malihülle ğurdu durdu..
hepiciği m(u)aahallak da,
bellim-bellisiz başı-sonu
bizimki herkeşin bildiğinden başga
gırk dilki dolaşıyoru gafamızda
bi(r) dilkinin guyrunun ötekininkine
zerre bi(r) taması yok emme..
netçede bu bi boklu deynek,
boynumuzda bi(r)nalet halkası demek
annaca(ğı)n isder dolaş, isder bulaş
zabahın ayazında bu ğibi donuyoz
Söğütlüde yüzümüze avıç-avıç su çarpdık
ortalık ağarmaya başladı yavaş-yavaş..
n’olacak hiş bilmeyoz,
çünkü hiş gonuşmadık
Hasan Ağamın yüzüne bakamayoz
Üseyin ağamla ağzımızı aşmadık
..
Hasan Abeyin yüzüne bakdım
“-garışma sen! öte yanna”,
“o ğadak” dedi
bek bişiy annamasam da annamış ğibi
“hı hı” başımı aşşa-(y)okara salladım
“düşüncez bakalım bi(r) hal çaresini..”
köye varalakdan Cıngıdıkgoyağında
n(ih)ayet sen(in)ki ses verdi
“-öte yüze aşırı(rı)z olmazsa!”
“öte yüz?” Çölovası mı acaba
Arızlı mı Çaltı mı?,
Yenice mi?
yonusa Akdağ mı?
Eserardı’ndan Akşe(hi)r belini mi?
“?”
gaynar yağ gazanına düşmüş gibi oldum
yemin ossun, şart ossun
zeynim garınçalandı töbossun,
garnım a(ğ)rıdı
“anam avradım ossun”
a(ğ)zımın dadı ğaşdı
nevrim bulandı valla
Hasan ağamın ağzının cağışdısı
başımıza ne ğelcek acaba
nassı(l) bi şerefsizlik göze aldığı
.
“-sahi Üsen” dedi “senin Çölovasında
Gaziriden Arızlıya göçennerden
dığdığının dığdısı bi(r) akraba yokmuydu
onun o(ğ)lu-mo(ğ)lu yok mu”
herifçio(ğ)lu
puşt o(ğ)lu puş(t) valla
o da dediğini annamasa da
heş etiraz etmezdik ki
“-var abe olma(z) mı”
“-tamam işde” dedi
bi(r) daşda iki guş vurduk desen (y)a”
.
Hasan Abe(y) gırandan goca bi alama aldı
zorunan gavşırdı, avışladı, sıkdı
yoldan öte yanna fıldıratdı
daş kütelendi ğetdi
yumbarlandı bayır aşşa
ellerini bir birine sürtelek sildi
daş yumbarlandı ğayboldu ğetdi.
.
seninki avışlarını aşabildiği ğadak aşdı,
bi mühlet öylecene durdu
nazarı dıkgatımızı celbetti
barnakları açık birbirine dokandıralak sordu
“bu ne” dedi.
biz de “ağıl” dedik
o da “herkeş evine dağıl” dedi.
dağıldık, anında
dağıldık dağılmasına da ?
sanısın ayrı köylerden geliyomuş da
goya herkeş birbirinden habarsızımış gibi
hiş kimse gasabadan, Ayıplardan yandan deği
ben Gövcelliden yandan, Dehmendereden,
Tollaryüzden Mereçeye çılga yola sapdım,
o Günsüze taraf ğetdi,
Asarın ardına, goya Tokmacıktan,
Yanbunardan yandan Depemalleye
Üsen Abem de Gaziriden yandan
Gocaduzladan Deremalleye
köye ğelen öteki üş ana yol
Hasan Abeyin evi; daş merdimenni;
Allah var küssüğünen çok eme(ği)m geşdi
gayrak daşlar Mullapak depeli
Gaz Amad işi gapılı, camlı, kiremitli,
emme bizikinner “gara bina” baya bildiğin tol,
yannara gamış-gaydırma file
ev demeye şahit isder..
bişiyler oluyo da, ne?
bilmeyoz; ne ğibi şeyler
Üse(yi)n Agam da ben de kimse farkında deği(l)!
her şey Hasan Ağamın gafasında
olmuşu-oluru
geliri-ğederi
önü-sonu
o her şeyleri bili(r)
hepiciğini hesab-ederdi
inneden ipliğe
saheti-sahetine-
dakkası dakkasına
el ayarı
göz gararı
ay-aydın bu işin sonu belli
de! bek hayra alamet de(ğil)..
emme elden ne geli(r)
bindirildik alamete
gediyoruz gıyamete
Allah sonumuzu hayrede
…
hayır dile gonşuna
hayır gele başına
5.0
100% (2)