0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
356
Okunma

“ha şeytanımın aklına ğelse ya
bi aklımın ucundan geşse ya,
höyle netçemi,
nere ğetçemi bilemedim valla yauu,
Hasan Abey atın gıçına,
acarından bi şaplak taha vurdu,
altımızdahı at nası(l) şahlandı
hu duvardahı halıdahı at gibi dörtnala ğakdı
hemi de nassı(l)?
hö(y)le şimşek ğibi, (y)ıldırım fızıyna
guca(ğı)mdahı Teslime, ğuş ğibi
goca ğoca açıldı ğözleri
mezbur, boynuma yapışdı
at gemi azıya aldı,
gopuduk.. gopuduk;
dörtnala sürdüm Tülüyurduna..
ordanda Goruya
gaybolduk
.
insan bi tefa, gusur işleserse
ondan sonura her şey tersine
ben netçen ben hinci
nere ğetcen, n’olcak gari
ya(ğ)mırdan gaçarkana toluya
sonuratdan ö(ğ)rendim ga(ri) taha
Teslime onüçündeymiş
meğerem taha önşe hiş ata binmemiş-imiş
bi nevi “ana guzusu”
elime ğeşse Hasan a(g)nın yakasına yapışcan
ben o yaşda çocuk mu avıdacan
.
hele de hele dezemin çığrınması
o(ğ)lan gardaşının bakışı
Teslimenin gözlerinde bi gorku!
o hali hâlâ gözlerimin öğünde durup-duru(r)
neyse; bizköye u(ğ)ramadan
Gökdere’den, Bulca’ya
Yanbunarda endirdim atdan,
yüzünü yüdürdüm
ata bindim, ardıma bakmadan,
Beldeciğe öte sürdüm
Kokaroluk bayırından aşşa,
duralakdakdan bakdım
“yazzıık” nere ğetdiğini bilmeden,
gelip-ğeli(r) peşimden
bekledim,
durdu bekledi ğelmedi,
atdan endim,
geriye yanına vardım
gorkdu netçeni bilemedi
ürkek, haklı çekinti etdi
galdırdım atın terkisine atdım
guş gibi, oldukça yeyni,
görpe, yuka
narasın garı olcaklayın file deği(l)
yeminnen böbeğidi taha
hele de hele o gorkusu
geşmedi ğetdi
.
sabi sübyan çocuğudu
ne gız gaçırmış ğibi oldum
ne de bi helecan duydum
ne de yavıklım gibi guca(ğı)ma alabildim,
yuvadan düşmüş guş yavrısı ğibiydi
ne anama götürebilidim
ne silkeleyvirip ğaçabilidim
ne de atabildim guca(ğı)mdan..
kelimenin tam manasıynan
“ana-ğuzusu”ydu
.
ne aylarca sarıp sarmalayabildim..
ne de bu bişiy dedi,
ne de bişiy etdi,
ne de ben! geldi ğeşdi bişiy demedim,
ne burağabilidim,
ne almadan gedebilidim
kelp olayın, olan-biten bu!....
esgiden bi derdim marıdı
hinci, bin oldu
havaslığım file bitti-ğetdi!
ne de bi dediğimi ikiletdi
ıhıcıkı kendi, çekinmesin
yalanısa, yalan desin,
aklıma başga bişiycikler geşdiyse namerdin
.
dereden, dereden Daşoluğa ordan Akbunara,
ahbaplara ğetmeğ uçu(n) Tokmacığa, do(ğ)ru
ensemde küheylan gibi harıl-harıl soluyodu
vizdanım sızıladı; aklıma ğeldi,
endim su işdim,
avıcımınan buna da su içirdim,
ne su isdedi,
ne verdiğimi raddetdi
.
sonura caydım, Tokmacıkdan, sürdüm Akdışara
Tafik Ağadan, olmadı Hacılardan azzığ isdeycen
yohut da bizi hıfzedin üş-beş gün deycen
deyemedim geşdim, sürdüm Celepdaşa
Celepdaş’ı zati bilmen
bilirin de sürdük çıkardık Çataldepeden
Gırınbaşında daş gomadık
Süleymen emmiynen
bunnara yumbarlaya yumbarlaya
satdılar gaşdılar şeremetimizden
.
Döndüm gerisin ğeri Tokmacığa,
Allah var hiş bi gapıyı çalamadım
kimmseciklere “halim hu” deyemedim
hiş bi esgi dost galmadığını yaşadım
candırmaya ihbar etceklerinden de eminin
Hüyüklü Ovasından, Bağıllı tarafına
ver elini, Çaltı, Köke, Yenice, Akdağ’a
Akçovadan Garamıklıdaşa,
ordan Gızılgayaya
kimise yapan-yapdıran
Allah gatın gatın ırazı ossun ondan
ğari Gumluğedikdehi tola
sür sür sür kaş köy geşcen,
nereye ğadak öyle ya
eyi de ben bu çocuğu netcen
nayeti i(n)san evladı,
biz gaçırdık emme, çocuk taha!
sanki o beni gaçırmış gibi suşlu
yaz da olsa dağın başında ğecenin ayazı,
bi köşeye gırıtmış,
gözlerini goca ğoca aşmış
yere bakıp-duru(r)
gorkuş!
gakdım ordan iki çalı alafladım
ben u(ğ)raşırkana bu; uyumuş,
gıyamadım
hey Allahım ya!
olcak şey de(ğil) valla
ceremesi ödenmez bu günahın,
olu(r)da bu ğadak olmaz
gılavızı garga olanın
gıdağı bokdan gurtulmaz
;
.