2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
410
Okunma
Bir dünya düşün,
oturmuş seyrediyorken denizi,
Duyumsadığın ne varsa kendine olsun.
Olmazlığı mutlak mi, mevcudiyeti kadar tanrının
-Her mümkünü var kılan rabbime selam olsun-
Yoksa olabilirler arasında onun da yeri var mıdır?
Vardır diyosun, farzını hayale harcanan vakit helal.
O halde kaldırınca başını gördüğün,
artık göğün değil senin yüzün müdür?
Yüzünü öte tarafa dönsen,
Düştüğün sefil hallerin şahitliğinden,
kaçabilmen mümkün müdür?,
Saçtığın yargıları ve bildiğin doğruları alıp
Diyelim ki oturdun tam karşına,
Saçtığın yargı kadar, kaçtığın olduğunu,
bildiğin doğru kadar, yanlışı seçtiğini gördün.
Hangisi seni seçeceksin
Bu çelişkiye dayanılır sanma
bitsin yeterki gerekliyse serden geçeceksin..
Yaşamın tükenecek;
Bu tükenişte önce büyüyüp, genişleyecek;
Arşına varınca kendinin; olgun, güçlü ve leziz
Bu sefer geride bıraktığın yola dönüp yüzünü
genişlediğince daralıp, büyüdüğün kadar küçüleceksin.
Evet bu kısım biraz hüzünlü..
dedim ya yaşamın tükeniyor
Kendi tükenişi izliyorsun..
Kaçarım sanma,
hiçbir şeyden kaçamıyorsun.
Bazı şahit olduklarının kasvetine
Dayanamadığın oluyor;
en zoru,
Başlıyorsun yemeye kendi kuyruğunu..
Zaferi bile yenilgi savaşlar açıyorsun ve
intiharın olan kıyımlar başlatıyorsun..
Yargıların bir bir azalıyor,
Doğruların da..
Soruların güya azalmazdı..
Coşkun da..
Acılarını da yaşadın…
Kaçtıklarını da…
Neyse.. zaten hepsini farzettik..
hayali sorunlar yaratma..
Gerçeklik uykusuna kalk hadi,
Baksana kafanı kaldırsan deniz…
izleyelim biraz..
baksana şuna yahu,
hali nasıl da huzurlu,
Nasıl da hissi ilahi sükunu…
5.0
100% (3)