0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
397
Okunma

her ağşam ya da fırsantını bulduk mu
ırafıklarınan beker m(uh)abbeti ediyoz,
barabar geçi sürüsü ğüdüyoz
dağda belde birbirimizi buluvuruyoz,
yeyoz-içiyoz; ırafıklar da kim biliyon mu?
yediği-işdiği ayrı getmeyen üş gişi
ben en güçcükleriyin ya gari;
onnar bi yarennik dutduruyollar
esgilerden-yenilerden,
olandan bitenden
alıyollar-satıyollar mu(h)abbet
bana talimat veriyollar
höyle et, hora çevir, ho yanna ğet
ho tarafa sevket
ben normel güdüyon zati
onnar dediler mi
hocanın terefi(h) ğıldırdığı ğibi
zapıradak düşüyon
ben seğidiyon üş sürünün peşinden,
dolay dolay çevirion geliyon
işin aslı üş sürünün çobanı da benin
şargadanın en önde gedeni de benidim
onnara hızmat da benim boynumun borcu
canna-başla, candan eleri
bi dedikleri iki olmayyoru
ağaların emireri ğibi
.
evelallah her daim şişeler hazır ve nazırıdı,
“gözümün öğünde ol” der, anam bana gıyamazıdı
gışın; onnar evli-barklı olunşa da..
bizim ev müsayıt.. emirlerine amade dayıma
yediğimiz işdiğimiz ayrı getmeyo
hjer dayım barabarız zati
“hasso, hüsso”
bişiyi ırafıkarın yannında an bi!
gerisi tamam vallahi billahi..
.
o ğün gene bunnarna keyf ederkene
bunnara durduk yerde
ıçcık da keyfim çakır, şişeyi dikmişiyin
“gaç hunnarı bi sınayan” dedim
“şeytan dürtdü” hep onnarın dediği ğigi
onnar hep annadıyo,
hep palavra sıkıyo
atıyo-dutuyo-savırıyo ya
ha bende laf ossununa
kilosuynan “ağırlık” verdikleri
esgerin garısı Ak Gelin uçun dedim ki;
“-böyleykene böyle”
ikisi iki yerden hayretler içinde
“deme leenn” dediler..
“anna! valla billa, de-me?
gözüme bakdılar
“vallaha-billaha mı len”dedi Haso!
dedim “hıı hıı vallaha”..
aslı mı var.. yok aslında!
“valla da billa da mı?” dedi Hüsso
Sarıoğlunun gelininin “adını çıkardım”
yazzıklar ossun bana
hâlâ ırat(ha)t deği(l), vizdanım
…
emme yalanıdı valla talla yalan,
kelp ola(yı)n, cehendemde yanayın
cehendemden çıkmayan
cennet yüzü ğörmeyen yalann!
böğün dünne yarın ahiret yalan
emme ok yaydan çıkdı bi kere..
şişirdiler, ıvgaladılar doldurdular
öğümden gaşdılar
ben de kendimi bi b.k sandım
atdım savırdım
“len döyüs! zabahdan ağşama,
ağşamdan zabaha bizinensin
nezman oldu bu iş” decekler ya
demediler
neye desinner
adamlara hekaye ilazım
zabah, ağşam “Yeter de Yeter”
meğere hepisinin de “Ak Ğelin”de
gözü varımış
hep bi “ak ğelin”
isderimişler
emme olmamış
“ne talihliymişiyin”
.
yahudular
beni habire doldurdular,
“Yeter de Yeter” dediler
yetirmediler, bitirmediler
şerefsizler!
onnar sordular
ben her tefasında üçün yanna
üş taha,
yetmedi beş taha gatdım
.
o sayada
goya beni “adam yerine” ğodular
o sayada m(uh)abbet gırla
o sayada yeniyo, içiliyo
sürü bedafadan güdülüyo
yani biri beni dolduruyor,
öteki sürüyü çeviriyo
ağzımdan aldıklarını süsleyo
bi elden bi ele ötekine etiştiriyo,
bana çobannık ettirtmeyollar bana yetiyo
etiraz aklıma ğelmeyo
.
meğere bu sayada gözda(ğı) vermişler etirafa
“yak bakalım” sürülüyo tabaka
a(ğ)zımdan girdiler,
burnumdan çıkdılar
öğümden gaşdılar
ardımdan goğaladılar
beni şirazeden çıkartdılar
döyüsler, şerefsizler
.
5.0
100% (2)