2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
473
Okunma
Çok sık olmasada sık sık doğaya giderim
Çalılık dikenlerle dolu ormanda yüzerim
Eğrelti otlarının arasından akarım
Bazen nehir kadar asi
Okyanus kadar geniş
Dere kadar nazlı
Akarım yüreğimle dertli dertli
Dünya bir dolap gibi dönerken
Çağa ayak uydurmaktan uzak
Çağın ahmakça yarışından uzak
Yüreğimden iç çekerek ağlayan çocuk
Kızıl deniz kadar görevli olduğu
Bu dünyada onca yalan onca ağulu
Binler zehirli sözden insandan uzak
Yaratılma gayem uğruna Allah aşkına
Hakikatlar izinde bir yolcu
Bulutlar gibi akıp gider
Varacağı varamacağı, hakkın
Eserleri içinde bazen kuyunun dibinde
Bir yusufçuk gibi havalanan
Sukunetle bir hiç uğruna yaşayacağıma
Kadere razı olan bir gönle
Sahip olma umuduyla yaşamaya
Hakkı doğruyu haykırmaya
Çalışan azlar topluluğu içinde
Bir fert olmaya çalışan
Onun azameti karşısında bir toprak
Onun büyüklüğü karşısında bir tohum
İlmi sanatı karşısında cahil taş devri insanı
Yonttuklarıyla kendini aldatan
Bu çağ insanı
Sattığı karpuzun çekirdeklerini biriktirerek
Olası yoklukta fırsatçılık yapan bir firavun
Sattığı karpuz çekirdeğindeki ilimden beri
Musaların önünü kesmeye çalışan
Binler firavun dolmuş bu dünya
Paranın sevgilisi şeytanın askeri olmuş
Böyle bir çağda doğru
Belki bir bataklık içinde
Resûlullaha layık bir gül
Allaha layık bir kul olma ümidiyle
Yürüyoruz hakka.
Bazende
Ağaçların gözünden vicdanıma bakarım
Ağaçlar kadar asil keskin ruhlu olmasamda
Mehmet ÇOLAK
5.0
100% (2)