Bir rivayete göre Çanakkale’de bi muharebe sonrasında, şehitlerin kanıyla sulanmış yerlerde, ertesi gün binlerce gelincik açmış. O günden sonra da gelinciklere "şehit çiçeği" denir olmuş.

Gelincikler açmıştı, gökyüzü de pek serin
Cızırtısıydı o an, sesi radyodakinin

Şöyle diyordu dinle; Dalgalanan Sancağı
İndirecekler gece, sızdı örümcek ağı

Yakıyorken feneri, garb’ın bahriyelisi
Döşeyecektir fundo, mayınlar efendisi

Daha yaklaşamadan, paramparça gemiler
Zaiyat çok mu bilmem, fötr şapkalılar terler

İşittin mi patladı, evvelden kopan mermi
Çattığı selam yurdu, şerre izin verir mi ?

Vatanın hüdasına, kastederek bağıran
Taktı da süngüsünü, binbir yardım çağıran

Günlüklerde gözyaşı, hasreti var selvinin
Her ne kadar özlese, yaraları pek derin

Salât-i havf’a imam, duruyorken bir anda
Melekler selam verdi, secdedeyken ona

Derken kalkmadığını, gördüler de hep birden
İmam oldu gür sesli, bir kimse içlerinden

Bitirmişler namazı, değiştiler nöbeti
Kaptırmayalım diye, bir sancak bir hilali

Koptu bir parmak işte, farketmedin mi asker?
Tutukluk yaptı diye, müştekiydi bu sefer

Komutan baktı önce, o demirden bileğe
"Sıkıyor işte asker, bak etten kemiğine"

Meğersem kopan parmak, vatana feda imiş
Yüreklerimiz kopsa, vatan bölünmez imiş

Hilal-i ahmer onun, koştu pansumanına
Acılara morfin yok, dayan vatan uğruna

Güneş dağlar ardında, şahit oldu bu harbe
Doğuşunu yemin ettik, görmesin düşman yine

Her anda bir patlayış, sağır oldu azâlar
Rahatlığa yer yok ha, kumandan pek azarlar!

Atıştırdılar hemen, iki lokma bir ekmek
Ateşe tuttu yine, kursakta kaldı yemek

Bastırılmış akçeler, Konstantinopolis’e
Paçalarsa sıvanmış, ulaşmadan dereye

İmkansızdı kazanmak, yoktu başka seçenek
Yetişti Bedir’deki, yardıma koşan melek

Uçurumlardan düşen, düşmanın leş kokusu
Yıkanmadan gömülen, şehidin misk kokusu

Zemherir vaadiyle, salıyorlar düşmanı
Mühimmat sona erdi, yıkıyorlar etrafı

Bir kadın çığlığı bu, narâlar atıyordu
Evlâdını bırakıp, mermiler taşıyordu

Sonra zırhlı bir gemi, yanaşırken limana
Geçecek mi boğazdan, eyvahlar olsun bana

Top güllesi taşıyan, mekanizma da koptu
Balıkesir’den yiğit, aslan parçası tuttu

Kanlanırken gözleri, sırtında ağırca yük
Yollandı işte gülle, hedefse bölük pörçük

Önlerinde patlayan, bombaya siper oldu
Kolu bacağı kopan, ecdadım destan oldu

Akif binbir heycanla, uzaklardan bihaber
Bekliyor ki gelsin o, gelsin işte o zafer

Bir kapı gıcırdadı, fesli bir adam geldi
"Çanakkale Geçilmez" nidası attı geçti

Hıçkırıklar tutsağı, sevinçten tüyler diken
Akif secdede artık, gözyaşı hiç dinmeden

Teslim olmadı vatan, hiçbir an esarete
Bunu anlayan düşman, çekildi gitti işte

Ali KESER / Rize
(18 Mart 2023)