3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
388
Okunma

sıralı okumanız önerilir
köye 40 yıl sonra gelen Yitik’in hikayesi
&
insan bazen,! “yeter artık” diyor feleğe
toprak beni çekiyor mu ne!
yorgun argın gittiğim yolun neresindeyim…
insan kendiğinden kabulleniyor gidişatı
kendiliğinden, yavaş yavaş yanaşıyor limana
inmek için değil, binmek için kalkan ilk vasıtaya
daha ben doğduğumda işin aslı
zorla tutuşturulmuş elime biletim
bilen biliyor; belli hangi tarih, hangi gün, saat kaçta
nereden bineceğim
bilmem anlamam
yanımda mı sevenlerim..
sanmam!
belki böylesi daha iyi
hiç değilse üzmemiş olurum sevdiklerimi
kimseyi üzgün görmeyeceğim inşallah!
..
uğurlamaya gelenler kim
kimi uğurluyorlar
umurumda değil, bana ne
kim haber verdi kim topladı bunca insanı
kim bu el sallayanlar
sallanan mendil,
edilen dualar
yakılan ağıtlar
daha dün bilinmezdi İsmail
dökülen göz yaşları kimin için
benden şikayetçi olanlar
bayram etsin
dört kolluya kendim bineceğim inşallah!
.
ne dargınım ne küs, üç günlük dünyaya
ne kadere, ne de kardeşim bile olsa insanlara
hasbelkader geldim, rolümü oynadım
sahneden ineceğim, kıskanmasınlar
mevsim ne sonbahar, ne de kış..
ne başarıp-başaramadığım kaygısındayım,
ne umurumda alkış
bana acımasınlar,
benden şikayetçi olmasınlar da o bana yeter
benim hakkım bin kere helal olsun,
siz bana sakın helal etmeyin
ne kırgınım, ne dargın ne yorgun
vicdanım rahat, ne fark eder
kırmadan tek bir kalbi gitmeliyim
sahneden indim,
inmek üzereyim inşallah
.
5.0
100% (3)