13
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
415
Okunma

Daha bir kaç saat geçmemişti bile
Neden kalınlaştı yorgan ve öylece sert
Oysa yumuşacık sarardı bedeni, sıcacık
Hem bir üşüme hem de titremeydi bu
Annenin sesi niçin kısık, neden korkulu...
Kardeşlerden kiminden ses yok, uyurlar
Belki de bu haldeki sonla yaşyacaklar.
Gelmedi mi halen şu kahvaltı vakti?
Uyandırsanıza Ayşe,Elif ve üç yaşında
Daha yenilerde masaya boyu yeten Ahmet’i.
Kalkmalıyım fakat o kaskatı yorgan bırakmaz
Yürümek isterim, odayı da ışıtmak
Mümkün olmuyor nedense hiçbiri
Sürekli duyduğum o ses çok can alıcı
Biri gider diğeri gelir haldeler sanki
Beni duymadılar, bense işitiyorum
Hengameli bir sabaha yeniden uyanıyorum.
Görmüyorum tozdan kimdi yanımda
Niçin kıpırdamaz,neden soğuk bu el
Dürtüyorum, dürtüyorum yok tepkisi
Anlamaya başlıyorum şimdi gerçeği
Diğer odadaki ağabeyimin eli bu
Nasıl oldu da hemence yanıma geldi...
Baba diyorum, ses ver, yok bir cevap
Anne diyorum, de ki bu rüyadır korkma
Uyanınca bitecek kabus,susacak ambulanslar.
Oysa rüya değil, gerçekmiş tüm yaşananlar.
Elif’in umutları biziz artık,kimsesiyiz
Ağabeyi, ablası,kardeşi olan küçük Ahmet
Annesi, babası,halası velhasıl ailesiyiz
Biz çalmadık mı onların güneşi gören
Pencereden bakınca mutlu olan yüzünü,
Yine,biz girmedik mi bir gece ansızın
Kabuslar dolusu hakikatle yaş olduk göze
Yıkandık ;can yakan,yok eden, söndüren
Umutları arsızca çalandık ve öldüren.
Tutamayacağımız bir sözü vermiyoruz
Sırtına bu yaşında yüklediğimiz pek ağır
Yüzünden eksilttiğimiz gülüşse kahır
Hayallerin yok muydu,tozpembe masalsı
İnadına yeniden yeşersin diye yüreğinde
Kendimizden utanıyor,utanıyoruz.
O yüzden,bize değil sana yaraşır gülmek
Sen coşkunu yitirme ezilmek bizedir
Adı ne kadar da çok bu masumların
Adalet varsa gerçekten öne gelsin
Çalınan umutların bedelleri ödensin.
Oğuzhan Külte
5.0
100% (18)