Ana babakardeş bacım nerede? Hayata bağlayan gücüm nerede? Hiç bir şey bildiğim yerde durmuyor, Müşterek neş’eler, acım nerede? Gündüzün müjdesi gecem nerede?
Kitaplar, defterler, kalem nerede? Gün doğarken dosta selam nerede? Kayboldu bu çağda ortak sefâlar, Beraber ağlatan elem nerede? Rüyâmı süsleyen sılam nerede?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir gecede kaybolan ne varsa elde. Reva mı bu yaşananlar? Elbette değil Küllerinden yeniden doğup Daha sorgulayıcı Daha bilinçli Yarınlarımızı çalmayan bir zihniyetle birlik olup bu acıları karanlığa gömme zamanı Yeter bu kadar acı yeter!
Eshab-ı kiramdan bir zat Resul-ü Ekrem efendimizi ziyarete gelir...Peygamberimiz sorar deven nerede ey eshabım? Allah'a emanet ya Resulüm...cevabını alınca der ki Allah'ın resulü; --önce git deveni sağlam bir yer bağla sonra Allah'a emanet et!
teknolojinin ve insanların gelirinin eskiye nispetle çok artmasına rağmen hala ondan yararlanmak yerine "mukadderat" diyenlerin şapkalarını masaya bırakıp iyice düşünmeleri şart olmuştur. duyarlı asil yürek sesinizi tüm kalbimden tebrik ediyor, saygılar sunuyorum.
Kıymetli Üstadım, Çok değil 30 yıl önce 50 m2'ye 5 kişilik bir aile sığıyordu. Biz beş kardeş iki göz evde büyüdük. Şimdi insanlar 200 m2'ye sığamıyorlar ve 300 m2'lik evlere geçmek istiyorlar. 6 Şubat gecesi, 4 tekerli bir arabanın içerisine sığabileceğimizi ve yaşayabileceğimizi de hep beraber idrak ettik.
Ev alırken "Bu ev depreme yeterince dayanıklı mı" diye kaç kişi sormuştur. Önce prim yapacak mevkii, genişliği, cilası-boyası ve sonra tefrişatı vs. ev alırken aranan kriterlerin başında geliyor.
Bundan sonra anlayışımızı kökten değiştirmemiz lazım. "Evim küçük olsun, ama sağlam olsun." mantığı ve bakış açısı hâkim olmalı. Lüks olmasın, ama sağlam olsun... Ayrıca, şahsen yüksek katlı apartmanları da hayatta hiç sevmedim.
Bu meselenin bir tarafında devlet, bir tarafında sermaye grupları (inşaat sektörü), bir tarafında da kullanıcılar (bizler) var. Gelinen noktada hiç birimiz masum değiliz.
Yani topyekûn bir zihniyet dönüşümü gerek ve her şeyden önce de herkesin AHLÂKLI olması lazım.
Kıymetli Üstadım, Çok değil 30 yıl önce 50 m2'ye 5 kişilik bir aile sığıyordu. Biz beş kardeş iki göz evde büyüdük. Şimdi insanlar 200 m2'ye sığamıyorlar ve 300 m2'lik evlere geçmek istiyorlar. 6 Şubat gecesi, 4 tekerli bir arabanın içerisine sığabileceğimizi ve yaşayabileceğimizi de hep beraber idrak ettik.
Ev alırken "Bu ev depreme yeterince dayanıklı mı" diye kaç kişi sormuştur. Önce prim yapacak mevkii, genişliği, cilası-boyası ve sonra tefrişatı vs. ev alırken aranan kriterlerin başında geliyor.
Bundan sonra anlayışımızı kökten değiştirmemiz lazım. "Evim küçük olsun, ama sağlam olsun." mantığı ve bakış açısı hâkim olmalı. Lüks olmasın, ama sağlam olsun... Ayrıca, şahsen yüksek katlı apartmanları da hayatta hiç sevmedim.
Bu meselenin bir tarafında devlet, bir tarafında sermaye grupları (inşaat sektörü), bir tarafında da kullanıcılar (bizler) var. Gelinen noktada hiç birimiz masum değiliz.
Yani topyekûn bir zihniyet dönüşümü gerek ve her şeyden önce de herkesin AHLÂKLI olması lazım.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.