Hani bir eylül akşamı vedalaşmıştık seninle sonbahar yapraklarını döküyordu dalların ,gözümden yaşları gidişin..
Selam yollarım arada turnaların kanatlarından göç zamanı demiştin..
Ne selamın geldi göç zamanları, ne bir meltem eserken kokun ..
Gölgem düştü duvarlara tek başıma ,seninle geçtiğimiz sokaklarda ..
Anısı çok diye sakladığım fotoğraflarımızın ,acısı yumruk olup indi sol göğsüme..
Takvimden bir yaş daha düştü ,ve düştü saçlarıma yıldızlar..
....

Bir gidiş kaç ölüş ederdi, ve bir gülüş kaç ömre bedeldi bilmiyorum..
Sağsalim varılan yer sensizlikse, ne sağ ne de salim olunur muydu..
Kendine iyi bak demiştin giderken ..Sen olmadan iyi olunur muydu hem..
baktığım yüz senin değilse aynalar küsmezmiydi yüzüme..
unutmak sevmekten daha zor, daha zor gitmek gelmekten..
Kalana bir hayat dolusu anı,gidene yeni sevdalar mı sunardı her veda..
Doğru olan neydi hala yüreğinde kor gibiyken bu sevda hoşçakal demek mi sevene.

…

Nasıl baş gelinirdi bu onmaz yar’aya
Kim avutur hangi dua teselli ederdi ki hem kırılan kalbi..
Yaratan" kırık kalplerdeyim" diyordu ,ve bir vaveyla yükseliyordu" Yanındayım"..
Kanadı kırılan kuş uçabilir miydi bir daha ..
Kırılan umutları hangi yara bandı sarabilirdi ,oluk oluk kanayan yara kabuk tutarmıydı ki..
Gidene kal da denmez artık, vedası kemiklerimi kırsa da kırk yerinden denmezdi gözü yolda olana ..

...

Göğsüme vura vura çıkmaya çalışan sol yanımdan senmişsin meğer ,kalp krizi sandığım o acı ..
Bir buğday tanesi kadar bile sevmemişsin beni,unum ekmek olmamış hiç gönül sofrana..
Elimi sıkıp hoşçakal dedikten sonra köşeyi dönerken arkanı dönüp bakmamışsın bile..
Gövdemden ,başımı ayırsan bu kadar yanmazdı ve çıkmazdı canım..
Gidişinin ayaklanması ezip geçiyor yıkıyor kurduğumuz gönül tahtımızı ..
Beni neden sevmedin


12.09.2022
1Dilektut