3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
524
Okunma

Etraf sisliydi,
Kar taneleri pencereme delirmişçesine vuruyordu,
Rüzgarın derinlerden gelen ıssız sesi kulağıma fısıldıyordu,
Gök gürültüsü sanki haykırıyordu,
O kadar nadideydi ki kar taneleri,
Gökyüzünde sedeften bir kuğu gibi,
Süzüm süzüm süzülüyorlardı...
Beyaz kanatlı bir melek gördüm,
Yalnız dolaşırmış buralarda,
Karın kraliçesi edasıyla.
Saçlarında kardan kırıntılar, gözleri eski zaman gibi, yeşil sular gibi...
Bahçemde ne işin var dedim ?
Bir melodi yükseldi,
Birdenbire uçuverdi, gitti...
Ağaçta ürperti hissettim,
Bir çift beyaz baykuş çığlık çığlığa kanat çırptı,
Kardan üstü başı örtülü bir çift ruh.
Göğe aşkı fısıldadı.
Gökyüzü ağladı, ağladı, ağladı...
Bir yıldız parladı, güneş utandı.
Beyaz kanatlı melek yeryüzüne gömüldü.
Benzedi bomboş sokaklara...
Sonra seslendi:
“Üşürsen söyle hemen lütfen, içimin camları kapansın...”
5.0
100% (6)