0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1110
Okunma
*
Candelenim
avuçlarımda koca bir sensizlik
koparmayın buselerimi yıldızlardan
koparmayın
bırakın kalsın öptüğüm gibi
ay ışığının saçlarından
dökülsün dudaklarım et yığını olup
dökülsün
karıncalar /
şu çalışkan karıncalar /
götürsün gözlerimi yuvalarına
götürsün
bin bir göz göreyim sevdiğimi
bin bir el dokunayım çam serinliği yüzüne
toprak kokusu sinsin
ve çamurdan bir pantolon giyeyim
hiç çıkarmadan üstüme
sen bana baktığında /
bir müzede /
bronzdan bir heykele döneyim
gülümseyeyim gök kuşağı gülüşüne
ve gülüşünde u-rubadır siluetim
ben ruhumu hiçbir zaman
şeytana satmadım
içimde çıldıran duyguları /
soyup soyup
ateşe atmadım
ben /
her hangi bir yağmurun
gözlerinden dökülen
kırımsa damlalarından /
bir kırımsayım
güneşin ısırmasıyla eriyecek olan
bir su damlasıyım
Ummanların göğsünde koşan /
dalgaların içinde
küçücük bir zerreyim
küçücük bir çekirdek
seni sevdiğimi /
söylememe /
gerek var mı alev dudaklım
gerek var mı konuşmama
haykırmama
caddelere çıkıp
sokak lambalarına naralar atmama
gerek var mı
sen /
rüzgarın ıslığında
yüreğime dökülen bir esinti
çıkmaz bir sokağın içinde
bir girintisin yöneldiğim
sen /
dokunduğum /
her şey /
mücevher olsa
yinede tanrıdan son dileğim
sen
gözlerimin puhusu
yüreğimin tutusu
candelenim
sen
kuğu bakışlım
kan verenim
yaşam sıvım
soğuk /
kuru soğuk bir ayazın
ardından gelen
serin bir meltemin ıslaklığı gibi
vurdu yüzüme gülüşün
bu canım benimse
ben /
sana veririm
kurtarsın kendini kıyılar
sel geliyor
ömrümsün sen benim
ömrüm
candelenim!
yıldızların saçlarında buluştuğumuz gecelere
arjantin salvolarından bir dem
aşkımız ve tangoya
sevgilim
Kibar Tavasav