1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
389
Okunma
Senden haber alamadım çok zaman.
Öldün mü kaldın mı haber vermedin.
Duruyor mu başındaki boz duman.
Başından saldın mı haber vermedin.
Buralar hayli zor mahpus damından.
Gönlüm gün görmüyor gurbet gamından.
Selam saldım bir viranın camından.
Duydun mu, aldın mı haber vermedin.
Bazen yağmur, bazen dolu vuruyor.
Bazen olur olmaz her şey yoruyor
İnsanın içinde umut kuruyor
Solanı yoldun mu haber vermedin
Uzak yollar ayrılığa diretir
Vuslat kapısından hicran üretir
Yalnızlık ki sen olmayı öğretir
Dengini buldun mu haber vermedin
Her gece resmine sarıldığında
Ortadan bölünüp yarıldığında
Şansına bahtına darıldığında
Sevmekten yıldın mı haber vermedin
Tarla tapan işin var dı evvelce.
Bir ev yapacaktın, pay edip önce
Herkes ayrı ayrı yere göçünce
Hisseni böldün mü haber vermedin
Dünyevi işlere tamahın çoktu
Öyle ki pek yanlış işin de yoktu
Yav, seni ne yaktı, beni ne yıktı.
Düşündün, bildin mi haber vermedin.
Bizim koca oğlan Adnan da ölmüş
Duydum ki eceli kalbinden bulmuş
Dost düşman namazda bir hiza olmuş
Saf durup kıldın mı haber vermedin
Kimselere kalmaz dünya tapusu
Ta başından bozuk arzın yapısı
Çalmayla aşınmaz yarin kapısı
Bir defa çaldın mı haber vermedin
Gitmeler düştü mü aklına yine
Vurup kahpeliğin kör sinesine
İki fitne sokup kendi kendine
Aklını çeldin mi haber vermedin
Yoksa takılıpda hasret bendine
Gittin de geldim mi haber vermedin
Dursun Ali Sağlam
5.0
100% (2)