0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
530
Okunma
Hayat su gibi akışkanmış meğer
İçilirmiş.
Tükenir gidermiş.
Takvim yapraklarından koparılan yapraklar gibi.
Ben de bilemedim.
Çok çabuk geldim, ömrümün sonuna.
Döner, döner bakar oldum geçmişe
Ne kadar yalanmış meğersem, şu hayat denen
Bir bardak su içtim sanki
Yokuş dedim düz dedim geçtim inişe
Ve ben,
Çok çabuk geldim, ömrümün sonuna
Çok işleri yarım bıraktım
Düşürüm onları
Bilemedim zamanın değerli yanlarını
Ben,
Gençliğimi çok zaman boş işlerde harcadım.
Çok çabuk geldim ömrümün sonuna
Her işi doğru yaptım diye düşünmüştüm.
Daha yeni, yeni geliyor aklıma
Oy, oy.
Yalan oklan yıllarımda, neler gelmiş başıma
Oy, oy.
Bazen yürüdüm, bazen koştum tökezledim düştüm.
Çok çabuk geldim ömrümün sonuna
Bitmez sanmıştım yılları
Bilememişim bir gün biteceğini
Su gibi akıp gideceğini buhar olacağını yılların.
Çok yıllar sonra gözyaşı olup şapır, şapır damlayacağını
Oy, oy.
Çok çabuk geldim ömrümün sonuna
Ah Ahmet ah.
Ne vardı koştun geldin ömrünün sonuna
Sen var ya, sen.
Of, of.
Bir şey bırakmadın yarına
Doğru dürüst güzel bir görmeden, sen yaşamadan,
Tükettin ömrünü sen, boşu boşuna
5.0
100% (1)