1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
628
Okunma
zaman her gece her sabah
son beddua gibi kaldı mazide
gözyaşlarımın ağırlığı eziyor yüreğimi
zihnim dümdüz olmuş evren gibi uçtan uça
tanrısız kalmak mı ızdırap yalvarmak mı tanrıya
söyle...
değil eskimiş pörsümüş ölmüş bir söylence, bin peygamber
değil kutsal kitaplardaki üç beş büyük melek
bütün ölçülerden azat bir aşk bile çıksa karşıma
serse önüme kainatı geçsem cennetten öteye
tükürürüm ben tanrının yüzüne
dinle...
hiç bir peygambere emanet edilemez ana ve yâr
güvenmem, güvenemem hiç bir meleğe, açılamaz bu sır
bilirim cahilliğin yüceliği kadar hesabı kitabı
bu gönül, ne bir damlacık deryaya
ne de tanrının kendisine hayran
öğren...
barbar aldatmacası, barbar masallarının nasıl süslendiğini
zihnini nasıl ele geçirdiğini toplumun milletin insanlığın
katil sürüsünün çeliği, kaç kilo pamukla temizlenebilir
kaç çiçek kaç hayvan kaç insan sığar bu dünyaya
değil bir tanrıya bin tanrıya değişmem doğruluğun acizliğini
sus...
altınla gümüşle süslü boyalı imalarla
sessizliği dinleyen yalancıktan huzurcuk vakitlerinde
tarihin seyrinde irin kusan dindarlık faaliyetlerinde
bir ördek bir kedi bir eşek bir bülbül belki de milyarca böcek için
her ulusun tanrısına, bir insan için tükenmez hıncım var
yapma...
aş gel sonsuz aldatmacaları
gör tapınağın mağaranın izbelerin ardını
mertlik türkülerinde üç telli dokuz telli söylenenleri
kahramanların vahşi, vahşilerin kahraman olduğu bu dünya için
bütün dinlerden dindarlardan büyüktür insanlığım ve zihnim benim
...Y...
5.0
100% (4)