GÜN BU GÜNDÜR

Gün bu gündür elinde fırsat variken,
Elbet sende güleceksin Karagözlüm.
Vakit dolunca gözlerinin yaşını,
Durup sende sileceksin Karagözlüm.

Alma bu divane aşığın ahını,
Ağırdır kaldıramazsın günahını,
Sırat-ı Mustakim de güzergahını,
Bir gün sende bulacaksın Karagözlüm.

Hak’tan geldim elbet Hak’ka döneceğim,
Zamanı gelince bende öleceğim,
Burda geçti belki orda güleceğim,
İşte o gün coşacaksın Karagözlüm.

Sevenin gönlüne yağlı kurşun değmez,
Hak istemezse ecel çıkıp gelmez,
Gerçek sevgi kabire sığmaz,
Bir gün sende bileceksin Karagözlüm.

Gönül olmasaydı aşk olmazdı canda,
Ruh olmasaydı yürek atmazdı tende,
Gerçek sevgiyi kara günde, zor günde,
Bir gün sende göreceksin Karagözlüm,

Felek sillesini yüzene vurunca,
Gönlündeki taşkın sel tükenip durunca,
Arap atlar gibi menzile varınca,
Gemi boşa salacaksın Karagözlüm.

Cevrini çekmekte oldum pek mahir,
Ah!.. Seni sevmekle hata ettim zahir,
Üstüne üslük bir dolu azap ve kahır,
Zannım o ki sunacaksın Karagözlüm.

Yüksek olur gönül kalesinin burcu,
Çıkmak öyle herkesin değildir harcı,
Hak’ka teslim ettiğimde boyun borcu,
Saçlarını yolacaksın Karagözlüm.

Yıllar geçip yaşım kemale erince,
Dördün biri canım almaya gelince,
Yunak taşına varıp postu serince,
Sende yanıp solacaksın Karagözlüm.
*
Kandiller yanar gözlerinin içinde,
Bukleler tel tel zülüfünde saçında,
Muzaffer’imin bu dünyadan göçünde,
Sebebi sen olacaksın Karagözlüm.
Muzaffer Boz