4
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
665
Okunma
Aklın çıldırasıya vuruşunda
Zemheri ayazlarından örülen
İncecik bir hırkadır
Yüreğime giydiğim yokluğunun analığı
Ki;
Ben yalnızlığımın ana yurdunda vurulurum
Her gece
Öyle bir yalnızlıktır ki;
Benimkisi
Ölüm bile yorulur ardım sıra koşmaktan
Sonra gün doğumunda
Hüseyin’in dudakları kadar kurak
Yüreğimin Kerbela’sına
Yeniden basar çıplak ayakların
Doğmaya hazır
Ölü bir şehrin
Sureti yansırken
Göğüs sepetime
Eski ile yeni arasına sıkışan
Adımsız bir
Zaman dervişi olur ayaklarım
Çoğu gün
Dayayıp göğsünü
Emzirse de
Bedenimi gökyüzü
Kandıramaz yataklarıma sığmayan
Bedevi düşlerini
Yeniden sarılırım sadık yalnızlığıma
Ve bilirim
Beni en çok yalnızlığımın sevdiğini....
Taylan
5.0
100% (10)