Sevgili ATAM

çocukluğun hüzünlü geçmiş
hayat hikayenden okudum ATAM
matemetik öğretmeninden KEMAL’ i almışsın
İstanbul harp okulunu bitirip
teğmen rütbesine ulaşmışsın
sen yüz yılda gelen bir dahisin…

1915 de Çanakkale geçilmez dedirttin
şehir şehir bölüşülen yurdumu
emparyalis güçlerden arındırdın
Lozan antlaşmasıyla Türk devletini kurdun
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedin
sen yüz yılda gelen bir dahisin…

Cumhuriyeti türk milletine armağan ettin
saltanatı ,halifeliği yıkıp cehaleti körelttin
tekke ve türbeleri kapatıp soyadımızı verdin
kılıf kıyafete medeniyet getirdin
sen yüz yılda gelen bir dahisin…

mecelle’yi silip laik egemenliği yaydın
köy enüstülerini açtırıp çocukları eğittin
aşarı kaldırıp çifçiyi özendirdin
Vahdettin’in gönderdiği bir çanta parayı ittin
sen yüz yılda gelen bir dahisin

özel yaşamında sadeliği seçtin
İzmirli olan Latife hanımla evlendin
çocukları çok sevdiğinden
Sabiha, Fikriye, Nebile, Zehra gibi
manevi evlatlar edindin
Fikriyenin sana olan tutkusunu hiç mi sezmedin
sen yüz yılda gelen bir dahisin…

siroz denilen amansız hastalığa yakalandın
Dolma bahçe sarayında hayata gözlerini yumdun
ışıklar içinde uyu güzel ATAM seviliyorsun
sana çok şey borçluyuz bilesin
sen yüz yılda gelen bir dahisin…

Feride