Ey sevgili seni türlü lisanda ,
Kırk lehçede yetmiş dilde aradım
Tarih beni kalemimden asanda ,
Mecnun oldum kızgın çölde aradım

Yaveriyim  yavuzların beylerin ,
Tele girdim !Oku oldum yayların ...
Yaşanmamış senelerin ayların
Olmadığım günde yılda aradım

Yafes ile Ötüken’de oturdum ,
Hakanlara kımız verdim götürdüm ,
Kopuzumu bir nizama yatırdım ,
Baksıda ki sazda  telde aradım

Her güzelin  testisinde suyunda,
Yiğitlerin ad gününde, toyunda
Obada ki kuzularda koyunda,
Timurda ki kara filde aradım ...

Her meclisin huzuruna girerek ,
Sultanlara binbir haber vererek
Dört kitaba gözlerimi sürerek ,
Şeddelerde kokan gülde aradım

Pamuk oldum nakış nakış örüldüm
Kılıç yedim mızrak ile vuruldum
Esir düştüm gurbet ele sürüldüm.
Yad ellerde cılga yolda aradım

Nahçıvan’da Telafer’de Keşan’da,
Semerkant’da Buhara’da Kaşan’da
Deli gönlüm aşkın ile taşanda;
Belde belde türlü ilde aradım ,

Dağ başıyım tepelerim karlanır ,
Yaza yaza kağıtlarım harlanır
Yüreciğim Sezgin olur zorlanır
Kalemde ki donan külde aradım .

İbrahim Sezgin
(Veraya Mektuplar)