1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
434
Okunma

Lânetlenmiş toprağa, yağmur bile yağmazmış,
Sen, günahkâr gönlüme, yağan sevap gibisin.
Gökten melek inmezmiş, güneş gece doğmazmış;
Öyleyse, sen gözümde, hoş bir serap gibisin...
Gündüz, çiçek bahçemsin; karanfiller, lâleler
Gece başka âlemsin, bakışında şûleler...
Gülüşün ay ışığım, gözlerinde hâleler,
Geceme füsun katan mavi mehtap gibisin.
Masalsı gecelerde, gökyüzümde taht kuran
Kutup yıldızımsın sen, şavkı ömrüme vuran.
Gönlümün tellerinde keyfince gezip duran
Sevda nağmelerini çalan mızrap gibisin.
Açıp tenini örten o eflâtun tülleri
Ayan edip sinende açmış renk renk gülleri.
Sevdanın deryasına düşen tüm gönülleri
İçine çekiverip, yutan girdap gibisin.
Olgunluk, güzelliğin üzerindeki taçmış;
Yıllar, sana bambaşka renkler, kokular saçmış.
Her yaş, bahçende yeni bir çiçek daha açmış,
Sen, gönlümde yıllanmış, lâl bir şarap gibisin.
Gönlümün dileğini ezelden bilir gibi,
Yüreğinin içinden, sevgiyle gelir gibi,
Sesinde bir zerafet, her sözün şiir gibi
Gönlümü teshir eden hoş bir hitap gibisin.
Bazen şuh bir duruşun, bazen işve, bazen naz,
Her sayfası bir şiir, her satırda başka haz.
Tekrar tekrar okunup, okumaya doyulmaz
İlâhî bir kalemden çıkmış kitap gibisin...
Muhabbetinde lezzet, sohbette sefa buldum.
Yüreğinde, değerli, dostça bir vefa buldum.
Sevginde, gönlümdeki her derde şifa buldum,
Ödenmesi gerçekten zor bir hesap gibisin...
Ünal Beşkese (2016)
5.0
100% (7)