Zifiri geceme, bir kıvılcım çak,
Kamer yüzün olsun, umut ışığı.
Yok feri dizimin, zor halime bak,
Mosmor her yan bilsen, yara deşiği.

Güzellerde cilve, gurur, naz olur,
Çok dolaşma, eller görür, söz olur,
Sonra içim yanar yanar, köz olur;
İşmar etme kalsın, sıkma fişeği!

Bırak inadını, gel artık yola,
Haydi koş, dönme hiç, ne sağ, ne sola,
Sıcak kollarını, boynuma dola!
Samur kürkü göğsün, huzur beşiği.

Gülümse bir nefes, can gelsin bana,
Neşe dolsun sessiz, şu Kırıkhan’a,
Çekeyim içime, yâr kana kana;
Amber koku sürsen, baştan aşağı.

Hasret kaldım tatlı, şakrak diline,
Kınalar yakıver, pamuk eline,
Yakışır selvi boy, kıvrak beline;
Kemer gibi sarsan, allı kuşağı.

Vuslat niyetine, mum koy masaya,
Muhabbet hatrına, dem ekle çaya,
Bakışalım yine, hem doya doya;
Kömür gözler görsün, mahzun aşığı.

Sen yanımda varken, vız gelir ölüm,
Mevsim tipi, karken, yaz gelir gülüm,
Sayılı gün erken, tez gelir balım;
Ömür senle geçsin, en son eşiği.

01.11.2022
Muhittin Alaca