Mümkün olmayacak hiçbir şey
Tıpkı senin çehrelerinde buluşan
Dudaklarının öpülmeye mümkün olmayacak
Kaybolmuşum teninin her miliminde
Kalbimin durması an meselesi
Aklımdan,kalbimden çık git istersen
Yine de en büyük kaygımsın sen
Sen bilemezsin
Yokluğun ne büyük bir korku olduğunu…
Güneşim ol,rüzgar olup savurma beni
Yağmur suyunun ağacı beslemesi
Rüzgarın ağacın dayanma gücü gibi
Yüreğime daha sıkı tutunsun
Hiçbir zaman düşünmek istemediğim
En büyük mutluluğumuz
En büyük kavgamız olsun şu kısacık ömürde
Gururla, bazen kahkahalarımızla
Bitmesin bu aşk hep yaşasın
Bir gün birinin elini tutarak yaşlanacaksam
O el senin elin olsun
Bir çayı bölüşürken titrek ellerimizde
Gözlerimi bile bulabilsin güzel gözlerinde
Eğer ki gideceksen yüreğimden
Sevgimi yağmalamadan git
Tenimi yormadan,umutlarımı yıkmadan git
Sitemim yok
Yağmaladığın ömrümün tükenişine
Ganimet gördüğün bu dünya senin olsun
Yaşlılığımda belki sayılı olacak nefeslerim
Titreyen ellerimde beklemeyi dilerim
Yalnızca bu dünyayı değil
Öbür dünyayı da bölüşmek istedim seninle
Cennetin bir köşesinde gülüşünün kıyısında
Ben ölümsüzlüğü bile tatmayı seninle seçtim
Sen gözünü her kırptığında
Kirpiklerinden gamzelerine cesaret dökülürdü
Kaşlarından bir mahcubiyet ilişir di
Gözünü her süzdüğünde
Dudak yayından bir letafet gerilirdi
Kim bilir yine kaç kandil fitili ellerimde titreyecek
Sen gözünü her değdirdiğinde
Gönül çukurundan bir keramet serilir di
Şimdi bir kahkaha at,sesin çınlasın kulaklarımda
Git,sahile vuran dalgalar misali
Acılarım senin yüreğini sarsın
Martılar ses versin çığlık çığlığa karasu sahilinde
Dilsiz acıların gölgesinde
Aşk değil,prangalar olsun yüreğinde
YEŞİLIRMAK