Mânânın görüleni, görülmeyeni var bir de
Felek döner döner de, âlemlerde canana bak
Maddenin sarılanı, sarılmayanı var bir de
Dünyada adam gezer, âlemlerde insana bak

Ân’dan yansır pirlerim, göz gemim sırrı yüzdürür
Dıştan içe daldırır, bazen dışa giz çizdirir
Bazen şekle girerler, madde-mânâ BİR dizdirir
Dünyada adam gezer, âlemlerde ceylana bak

Halifelik rolleri, mekân tutmuş tiyatrosu
Yezitleri yazdırmış, sahte savaş senaryosu
Zülfikar çıkmış kından, şah-ı gazinin korosu
Dünyada adam gezer, âlemlerde yamana bak

Kurulu düzenim yok, şah velayetten gelirim
Ulu başlar divanda, gayb kokusunu alırım
Bir SERÂTİ oturur, yoluna turab olurum
Dünyada adam gezer, âlemlerde mihmana bak

ÂŞIK SERÂTİ (SERHAT TOMUR)
28.03.2021/saat:15:00

ÂTİ: Gelecek, gelen (kişi veya şey)
SER: Baş, kendi, nefs
SER-ÂTİ: Başı atılan, baş atan, baş koyan, ser veren, gelecekte gelen baş.
Hz. Hüseyin’in başı ya da Hüsn-ü Cemali kendi nefsini bu yolda kurban eden her canda tecelli eder. Bu mânada Kerbela bir yas olmaktan çıkar bayram olur, ins-ân’lık kurtulmuş, Hakk’a ân’da yakınlaşılmış ve Enel Hakk mertebesi için yola çıkılmış demektir. Hakikatin sırrı bu yoldan geçer. Hz. Hüseyin de Yezit’e karşı biat etmemiş, inandığı yoldan vazgeçmemiş ve gelecek nice kuşaklara (Hallacı Mansur, Nesimi, Pir Sultan Abdal, Şeyh Bedreddin...vs) ışık tutmuş bu yolun en başındaki SERATİ’sidir...