2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1364
Okunma

CEVHERİN YANSIMALARI: ŞİİRLER/KÂBE-İ AŞK: NEFESLER/DOĞU KİTABEVİ/ALAN YAYINCILIK/KASIM 2019 (SERBEST VE ÖLÇÜLÜ ŞİİRLERİN OLDUĞU İKİ KİTAP BİR ARADA)
TÜRÜ: NEFES (TASAVVUFİ TEKKE ŞİİRİ)
ÖLÇÜSÜ: 7+7=14’LÜ (2 AYAKLI ŞİİR)
NEFESTEKİ YABANCI KELİMELERIN AÇIKLAMASI AŞAĞIDA BELİRTİLMİŞTİR. FELEK KONUSUNDA YAZILMIŞ KAPSAMLI BİR NEFES.
1
Dürc ol demedim sana, inci altın dolasın
Burç bağı duymuş felek, yıldızı ekmiş felek
Aç dol demedim sana, kursak aşım yolasın
Karnı da doymuş felek, gözünü takmış felek
2
Feleğin dokuz kaşı, kaşında katır yaşar
Katır taşır kat taşı, sırtında kambur aşar
İhtiyar kambur şaşı, kastın da bana taşar
Yükleri kaymış felek, sırtıma kakmış felek
3
Tersten döndürme çarkın, kaderim karıştırma
Levh-i mahfuzdan garkın, dertlerim varıştırma
Oynattın içinde arkın, terklerim eriştirme
Oyunum oymuş felek, bahtım çatlakmış felek
4
Bir yaşım yetim zerki, babam sır oldu gitti
Dört yaşım anne terki, sevgim kör oldu gitti
Her kat labirent derki, yârim kor oldu gitti
Tüyümü soymuş felek, çilem batakmış felek
5
Ruh-u can verdin evvel, birlettin dallarımı
Ruh-u amberim tel tel, mis ettin hallarımı
Uçtum İsa’ma ruh yel, köklettin sallarımı
Dördünde saymış felek, ruhuma akmış felek
6
Muhyi verdi dirlikti, çün yaşattı hayatı
Vahdet derdi birlikti, rahmet-i nur himmeti
Mümit serdi hiçlikti, nokta-i sır sanatı
Hayatım koymuş felek, saksıda sakmış felek
7
Kandil gizi cevherin, Nurullah özde baki
Ali saki kevserin, Ali’dir sözde baki
İki cihan serverin, Muhammed közde baki
Kandil bir soymuş felek, nur-u eflakmış felek
8
Ef ’âlini anlarsan, kendi özün çözersin
Perdeleri sonlarsan, cemâlini çizersin
Közde kendin kanlarsan, zât-ı Hakk’ta gezersin
Öze hu yaymış felek, erimiş Hakk’mış felek
9
Kâmil pir anka idin, kanadınla ışıttın
Gölge kir şapka idin, cahil-i nadan kattın
Canda bir okka idin, nefs-i hevayı tarttın
Mizanda toymuş felek, kendine pakmış felek
10
Gidecektik gönülle, inciler dize dize
Akl-ı küll nefs-i külle, felekler çize çize
Hüsnü kurban şah gülle, şehitler yaza yaza
Çölde kör ay’mış felek, Hüseyn’e çakmış felek
11
Hasan Hüseyn duyarım, Ali’mdir natık dilim
Zühre’m gözüm koyarım, Muhammed’im cemâlim
Şah velayet uyarım, kurbanı bitmez telim
Dokuz kat boymuş felek, dağlatmış bakmış felek
12
Nurlu kandili sönmez, şehid-i aşk ateşin
Hüseyn Kemâl’ler inmez, ahir-i köşk güneşin
SERATİ ahdin dönmez, kat örmüş meşk özdeşin
Hakk’la konvoymuş felek, gönlünü yakmış felek
31.10.2018/saat:01:00-17:00
Fulya/Şişli/İstanbul
Dürc: içine inci ve altın konulan küçük hokka (küçük kutu) (Mücevherat kutusu)
Burç:Takım yıldızı
Levh-i Mahfuz: Arş (Atlas) (Feleklerin (göklerin) 9. en üst katı)
Felekler: 9 kattan oluşmaktadır. (1) Ay- 2) Utarid (Merkür),3) Zühre (Venüs), 4) Şems (Güneş), 5) Merih ( Mars), 6) Müşteri (Jüpiter), 7) Zühal (Key-
van), 8) Kürsi (Yıldızlar, Burçlar), 9) Atlas (Felek’ül Eflak, Levh-i Mahfuz, Felek-i Azam, Çarh-ı Azam). Feleğin kaderle eş anlamlı kullanılması, Fars
edebiyatından geçmiştir. 9. katın diğer katların tersine doğudan batıya doğru dönmesine yorulur.
Kader: Alın yazısı, genellikle kaçınılmaz olan kötü talih.
Ruh-u can: Ruhla bütünleşmiş can (beden)
Ruh-u amber: Ruhla bütünleşmiş güzel koku.
Sak: (bitkide) sap
Vahdet: Varlıkların birliği-Vahdaniyet (Allah’ın zâti sıfatı)
Muhyi: Allah’ın ismi-Allah’ın Hayat veren sıfatı
Mümit: Allah’ın ismi-İmate (Allah’ın ölüm verme sıfatı)
Nurullah: Allah’ın nuru
Kevser: Cennet ırmağı
Saki: İçkili toplantılarda içki sunan kimse
Ef’âl: Fiil (Eylem). İki çeşit. 1) Hareket (kıpırdayış) 2) sükunet (durma)
Natık: Konuşan. Söz eden, söyleyen, beyan eden. İdrak eden. Bildiren.
Anka: 1) Masallarda adı geçen, düşsel uzun kanatlı iri bir kuş 2) Adı var olan kendi yok olan şey.
Mizan: Terazi, tartı, ahirette olduğuna inanılan adalet ölçüsü
Akl-ı kül: Tasavvuf düşüncesinde, kendisini
yaratanı kavramayı başarmış
olan akıldır.
Nefs-i Küll: Gerçekte var olan tek mutlak nefs: tek mutlak bilinç
Derk: Kavrama, idrak, zerk: bir sıvıyı vücuda şırıngayla vermek, Köklemek:
Bitkiyi köküyle topraktan çıkarmak
Gark: (suya) batma, batırma, (suda) boğulma, (toprağa) gömme, gömülme.
Şiirde, göğün en üst katmanı olan levh-i mahfuz (arş)’dan levh-i kalemle kaderlerin yazılması, yani gömülmesi imgesi, yapılmak istenmiştir.
Eflak: Felek
Zühre: Fatıma-tüz Zehra (Feleğin 3. katı. Venüs). Kemâl:Bilgi ve erdem yönünden erginlik, eksiksizlik, olgunluk, yetkinlik. Nefeste, ayrıca Mustafa Kemâl Atatürk’e atıfta bulunulmuştur.
5.0
100% (2)