Gönül defterinden sildim adını,
Bana çektirdiğin düşman başına.
Ne var ne yok ise sildim yâdını,
Senin gibi zalim düşman başına.

Bu canı yoluna sürüdüm durdum,
Kederle neşeyle yürüdüm durdum.
Gün yüzü görmeden kurudum durdum,
Senin gibi zalim düşman başına.

Kanmış gibi yaptım sanma cahilim.
Ne desem boşuna, yoktur mecalim.
Terbiyem kaldırmaz, söylemez dilim.
Senin gibi zalim düşman başına.

Ön yargılar ile verdin hükümü.
Ağarttın saçımı, kırdın gönlümü,
Topladım yükümü, sardım göçümü,
Senin gibi zalim düşman başına.

Kuyuya inilmez, deli ipiyle,
Yola mı çıkılır senin gibiyle?
Kurşunlayıp vurdu beni diliyle.
Senin gibi zalim düşman başına.

Yağmura hasrettir bu kıraç toprak,
Vakit sonbahardır savrulur yaprak.
Neden bu gözyaşı, yüreğim bitap.
Senin gibi zalim düşman başına.

Beni tutup diyar diyar sürsen de,
Ardımdan kalleşçe yere sersen de.
Öldüğüm de kadir kıymet bilsen de,
Senin gibi zalim düşman başına.

Bulunmaz dünyada sen gibi zalim,
Echeli cühela elinde âlim.
Mevla’ya sığındım ne olur hâlim?
Senin gibi zalim düşman başına.

Göğün kandilleri bir bir sönüyor,
Ne zaman seversem figan oluyor.
Dayanamıyorum nevrim dönüyor,
Senin gibi zalim düşman başına.

Talan et ömrümü, gonca gülümü,
Kocattın yaşımı, kırdın gönlümü.
Rüzgarlar essin de savur külümü.
Senin gibi zalim düşman başına.

Eylül 2022
Orhan Şentürk / Antalya