0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
640
Okunma

Sonbahar ve Eylül ayının hüznü...
YİNE Mİ GELDİN EYLÜL
Yine mi geldi bir Eylül daha…
Hatıralarımı da almış bak gelirken heybesine…
Hüzünlendirmek hoşuna gidiyor sanki beni
Ah! yaprakları döktürecek şimdi yaralı yüreğimden
Her biri diğerinden daha da kehribar sarısı…
Yavaş yavaş aç o heybeyi Eylül ne olur!
Bu kaçıncı kırılan dalım of of! Bilemezsin…
Beşinci Mevsimim Eylül demiştim ben sana şiir kitabımda…
Rüya mı görmüştüm yoksa hep sonbaharda…
Her Eylül hüzün mü verecek böyle bana
Nasıl dayanacak bu serçe yürek…
Gözlerden hazin hazin yaşlar dökülecek
Mahzun kalbim heybendeki hatıralar ile üzülecek…
Güçlüyüm deyip durursun bir de kendine
Vurgun yemiş şu yaralı mangal yüreğini
Yetmedi mi artık, yetmedi mi kandırdığın söyle
Bak vefasızlar sonbahar gibi uçup gittiler…
İstanbul’da bir semt adıymış be gerçekten bu vefa…
İnkâr eden yorgun kalbin de anladı mı artık sence bu defa…
Gidenler gelmeyecek unut artık…
Hazinmiş meğer tüm sevdaların çıktığı yol…
Kavuşmaksa başka bir bahara kalmış
Kapat kapılarını yüreğinin artık…
Kilit kilit üstüne, prangalar da vur hatta hiç açılmasın
Ateşlere atıp da narında yakma onu, küllendirme…
Döktün heybendekileri Eylül, haydi artık gitme zamanın…
Hüzün ayı demişler sana, adın böyle çıkmış işte…
Halbuki en büyük aşklar Eylül’de başlarmış…
Git artık lütfen tez git üzdün yine beni
Kelimelerin bittiği yerdeyim sevinme ey zalim Eylül!
Lal oldu bu gece hiç susmayan dilim
Anlatamıyorum, anlatamıyorum, anlatamıyorum ki seni…
AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN
ADANA
09.09.2022/CUMA