1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
816
Okunma

Karakola düşmüş avratlar
Dallardan kopmuş meyveler
Göğsümde iyileşmez yaralar
Ağrılar,
Sızılar,
ve
Hastalar...!
Sabır mı sabır tabi ki..!
Uçuyor gökyüzünde bulutlar
Onlara eşlik ediyor dağlar…
Kırılmış dallar,
Islak ve yumuşak otlar
Ateşi tutan avuçlar
Hızlı sürüklenen ırmaklar
Hazdan çıldıran dudaklar
Sürgün yemiş çıplak bacaklar
Hastalar...!
Sabır mı sabır tabi ki..!
Bir de soğuk
Gökten yağıyor karlar
Suya hasret topraklar
Anılar..!
Sarmış uyuşmuş bedeni acılar
Mahpushane..;
Koridoru soğuk taşlar
Penceresiz ışıklar
Güneşsiz akşamlar
Gecesiz yıldızlar
Öfkeli kanamalar
Hayalsiz uykular
Dilsiz duvarlar
Atsız arabalar
Hastalar...!
Sabır mı sabır tabi ki..!
Karakolda..;
İhbarlar
Yasaklar
Kirlimi kirli uzamış sakallar
Bir de,
Yalnız kalmış aynalar
İçimizdeki o kavgalar
Ellerimizdeki kadınlar…
Şiirler..;
Küfürlü mısralar
Hüzün kokan yıllar
Akşamı olmayan sabahlar
Sevdası bol şafaklar
Asfaltı olmayan dar sokaklar
Yağmurda ıslanmış saçlar
Yatağını bulan sular
Dalgası olmayan kıyılar
Savaşa hazır korkusuz insanlar
Korkusuzca yaşayanlar
Hastalar...!
Sabır mı sabır tabi ki..!
Bir beste çalanlar
Hiç mi hiç susmayan sazlar
Aysız gecede küsmüş şarkılar
Ardından,
Gözlerde yaşlar
ve
Mendil sallayanlar…
Sabırlar…
Sabırlar…
Yarına bakan çocuklar
Hızla tükenen çağlar
ve en son..;
Bu hayatta boşmuş bütün olanlar…
Bayram Köse
5.0
100% (4)