11
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
978
Okunma
Şuarâ oturmuş ... manzûm faslına
Uçmuş hayallerin ... mâ-sivâsına
Teşbihler bî-hudûd ... acîb aslına
Mecâz şaşkın, cinâs şaşkın, giz şaşkın
.
Şâirân taht kurmuş şer vâdisinde
Meclis-i melâmet zûr vâdisinde
Melânet kol gezer nâr vâdisinde
Mısra şaşkın, mânâ şaşkın, söz şaşkın
.
Ol şâir temmuzda burçak biçmemiş
Eyyâm-ı bahûrda çölden geçmemiş
Yandım demiş buzlu şerbet içmemiş
Ateş şaşkın, alev şaşkın, köz şaşkın
.
Sevdim diyor hem de lânet okuyor
Bî-meâl kelâmla .... imge dokuyor
Bir dürr-i güftârı ..... zifte sokuyor
Kalem şaşkın, kâğıt şaşkın, göz şaşkın
.
İdris Esen, Eylül, 2022, Erenköy
.
mâ-sivâ: var olan, bilinen şeylerin ötesi
acîb: acayip, tuhaf, yabancı
bî-hudûd: sınırsız
zûr: yalan, asılsız söz
meclis-i melâmet: kınama, ayıplama meclisi
eyyâm-ı bahûr: yılın en sıcak günleri
bî-meâl: manasız, saçma
dürr-i güftâr: inci gibi güzel söz
Usta kalemlerden:
Hayale getirmez yâre visali,
Tîğ ü teber elde cellat timsali,
Kuşanmış kelamı mavzer misali,
Silah şaşkın, namlu şaşkın, gez şaşkın. // Hilaloğlu
...
Şer sözcüklerine övgüler düzen
Hayra geldiğinde ağzını büzen
Sakar’da bulunur sizleri üzen
Uyak şaşkın, dize şaşkın, öz şaşkın …Seğmenoğlu (Dr.Osman Akçay)