4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
863
Okunma
Güneşten sağılan ışık hüzmesi
Karanlık gönlüme aktı gözlerin
Az görülür güzellerin gezmesi
Yavru ceylan gibi baktı gözlerin
Kaş hilal, kirpik ok, dişin kehribar
Sinen süt beyazı saçın ilkbahar
Dudağa değdikçe dilimi yakar
Kahve fincanında çıktı gözlerin
Kaşın üzerine kâkül dökülü
Kudret kalemiyle sürme çekili
Gamzenin üstünde bir ben ekili
Gönül ülkesinde tekti gözlerin
Bülbüle gül, kelebeğe çiçeksin
Umut dolu, başak sökmüş göceksin
İftar sofrasında bir içeceksin
Celbedip kendine çekti gözlerin
Gözünün izi var her açan gülde
Ondan temaşaya gelir bülbül de
Karanlık kimsesiz kuytu gönülde
Çakmaksız çırayı yaktı gözlerin
Gözükara’m sarılmamış bel ince
Ne fazla ne eksik yerli yerince
Sorsam söyler misin, seni görünce
Kaç gönül sarayı yıktı gözlerin
Mehmet Gözükara
Seyr ü Sefer (sh. 21)