8
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
864
Okunma

Hüzün dolu bir ülke oldu gidişinle
Mutluluk varmıydı ; onu hayal-meyal hatırlıyorum.
Şimdi gözlerimde sabah çiğleri
Dudaklarımda vurgun şarkılar ...
Anımsıyormusun o zamanları
Bir eski şarkı dinlerdik radyoda
Çay kokuları dolarken akşamlara
Saçlarıma karanfiller takardım morundan
Dostlarımızla çınlardı kulaklarımız
Çay kaşıkları şıkırdarken bir melodi gibi...
Sen, ellerinde kitaplarınla
Bir görünür bir kaybolurdun kapıda
Şimdi nerelerdesin bilmiyorum.
Artık bir uzak şarkısın benim için
Seninle güzeldi sabah ve akşamlar
İnsanları, kuşları,çiçekleri severdik
Şimdi sevme, bize zehir edenleri asla
İki yüzlü zamanlara asma umutlarını.
Akşamlar nasıl geçiyor o uzak beldende
Yine kirpiklerine yağıyormu çiğler
Bilsen şimdi şu dört duvarımı benim
Farkı yok seninkinden; üstüme geliyor duvarlar bil ki
Sessiz ve sensiz her köşem
Yokluğunda akşamlar çok korkulu...
Dost diye bildiklerimiz tuzaklar kuruyor
Ürküyorum bilsen yokluğunda
Çıkabilecekmiyiz seninle aydınlık yollara
Yoksa hep bu hüzün dolu ülke
Sıkacak mı yüreğimi bir şıra gibi...
Mutluluk göçmen kuşlar gibiymiş anladım
Şimdi dönmesini bekliyorum baharla.
Dön ve gidelim seninle
İnsanlardan uzak sessiz ve yalnız
O zaman sevincime Güneş’ler doğar
Gözlerimde pembe yağmurlar
Korkmayız seninle akşamlardan
Güler yıdızlar gökyüzümüzde
Dost oluruz zamanla, mevsimler yeşil
Severiz Sonbahar’ı da
Sarı olsa da yaprakları...
Yeşerir içimizde Bahar dalları gibi umutlar.
Sararmaz yapraklarımız bir ömür
Dökülmez birer birer
Dost oluruz herkesle, dostlar gülmese bize.
Kapatmayacağım gözlerimi sensiz
Hayır bunu bil
İndireceğim duvardaki eski anıları
Yeniden yazacağım vuslat şarkımızı
Karanlıklar dursun
Gökyüzü yıldız yağıyor şimdi
Güneşler doğuyor evrenime bak
Yağmur taneleri penceremde tıkırdarken
Bir müjdeyi getiriyor
Camdaki mavi üveyikler...
*
Günay Koçak 30.08.2022
5.0
100% (16)