8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1264
Okunma

Asırlardır ortasındayız yangının
yüreğinden mi getirdi
nereden buldu insan
hangi cehennemin işi bu ateş
ve su nasıl bir ızdırabın sonucu
kirpiklerinin arasından
düşerken yüreğimin çöllerine
göz yaşların kadar masumdu
bir o kadar hayattan bedevi
zindan müptelası Yusufun ve
ateş heveslisi İbrahimin sevgilisi
hepimizin tek olan Tanrısı
sırtlanlar dişliyordu insan yanım
ateş yutuyordum her yeni gün
geceye düşünce ellerimin ayası
su hasretiyle yanıyordum doğrusu
tutamıyordum usanıyor uğurluyordum
kaçan kurtuluyordu yahut
ben öyle sanıyordum unutuyordum
israfilin ötmeyen borusunun uzunluğunu
hızır ile yoldaşlık yaptığım zamanlardı
dayanamazsın dedikçe yak diyordum
ateş yüreğime düşmüş ben peşine
sevda heves yok bundan gayrısı…
lakin dün gece son yıldızım da
takılıp gitti bir çobanın peşine
geçti sırat köprüsünün üzerinden
gerçeğin üzerini kaplayan ateş
son bir çabayla haykırdı
insan yüreğisin çabaların boşuna
seccadeler yırttıran nefsimden kaçış
yalan suya döndü ölümü gördü
su gibi saf duru senden sana akış
ansızın karardı kandilleri semanın
ızdırabımdan su buhar olup ateşe döndü
sevdalım git artık yalan ateşi söndürdü