23
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2183
Okunma

gittin,
savrulan başaklarda güneşin türküsü
düşlerine dalgın
edasıyla salkımsöğüt, nazlı nazlı
salına salına, bakmadan ardına
estiği yöne rüzgarın...
gittin,
kayboldu güneş
haziran ortası bir sıcaklık kaldı senden
her sabah aşka uyandı dünya
tek kişilik bir hücreye kapandı yüreğim...
gittin,
yıllardır karşımda aynı resim
ve aynı nehrin kıyısındayım
yosunlandı suya düşen her cisim
taşlaştı yüreğimde hüznüme gömülen Venüs...
gittin,
böldün beni ikiye
yarısı sende kaldı dağ yüreğimin
v/oltasında mecnun
gezer dağları bağrıyanık...
gittin,
umarsız kaldım kapılarda
avlusuna gülün, ağlamadan
açılmıyor gökyüzü
yüreğim tutuklu, seni sevmekten sanık...
gittin,
kar yağıyor düşlerime, yüzümde nefesin
derin bir vadide uğulda/yan bir nehir
gül donuyor,
bülbül yanıyor içinde aynı kafesin...
gittin,
sen kuşluk vaktindesin, ben ikindisinde ömrün
dumanaltı bir ısı dalgası mı
nebuloz bir bulut kümesi mi (?)
ay mıyım, yıldız mıyım;
ne olduğum, ne olacağım belirsiz...
-II-
gittin,
gıyabında ilk celse,
vakit gece yarısı
melekler zabıt katibi
kör şeytan savunman
iddia makamında acı,
rüzgar tanık
azrail muhakemeye başkan
yüreğim sevmekten sanık,
gözden geçti münderecat
inc(e)/lendi gönül baştan..
gittin,
filizkıran bir dal kesmiş;
soruldu iddia makamından,
-rüzgâr dinlensin!
-hızlı estim, bir dal kestim
yüreğime girdi
tanrı şahidimdir ki; o’ndan estim...
gittin,
ölmeye değer esişin vardı
’sükut ikrardan sayılır’
eğdim başımı,
hâlâ yağmurlara karışır
durduramam gözyaşımı,
makarası elimde düşlerin
çekti ipini cellat
koptum hayatın filminden
uçtum gökte yedi kat...
gittin;
uçtum yunus gibi gökyüzüne
önümde cam, saydam
bir akvaryumun içinde dünya
her nesne güzel
seni yaşamak daha da güzeldi,
indim yeryüzüne gerisin geri...
gittin ,
oysa hep bana geldin
sanma ki eylül, yine hazan
karşımda hep aynı gül,
dikenin göğsümde azan
hiç kimse yapmaz
gülün yaptığı eziyeti
el sürmeden ağlatmaktır
gerçek aşkın meziyeti..
gittin,
sevmeye hükümlü her âşık o günden beri,
akşam olur
gözlerime güllü mendil bağlanır,
sevdalanırım bülbül gibi gecelerde;
özüm ateş ile dağlanır...
Şaban AKTAŞ
21.02.2004