4
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
960
Okunma

bir bilmeceydi
çocukluğum
"mavi atlas
makas kesmez
iğne batmaz."
bilseydim
bana vaad edilen şehirdeydim...
bilemedim
karardı yolların sonu...
o zamanlar
mavi değildi aşk..
dışı isli
yorgun sahanlarda
pişerdi yemek
bir kuru soğanın azizliği
hissedilirdi
ağza götürülen lokmada
bir de nimetin kutsiyeti...
ayak değmez bir yere
sofra bezini silkelerdik
kuşlar
yesinler diye
ekmek kırıntılarını..
o zamanlar
mavi değildi aşk..
kör bir kurşuna değdi
kuşlar
çoğu kaybetti gündüzünü
kuşlar ki
bir parça mavisinden yerdi
gökyüzünün
bir parça da
köpüklerin
akından
bir parça da yeşil yerlerdi
ağaçlar arasında..
o zamanlar
mavi değildi aşk..
öküz ardında
karaydı
toprak gibi
ağılda
mor
mosmor
elinde
çapa
yarılınca toprak
yeşile dönerdi aşk...
yapraklı
çiçekli bir dal gibi
yandığımızda zamansız
kızıla döndü aşk..
kanadık özlemlerle
ırmaklar gibi
aktık
gecelere..
gün aşırı bir muştu böceği
havalanırdı
kuşluk zamanı
önce umut sarardı
yüreğimiz
gözümüz yollarda
naçar
sonra da hüzün..
gözüm
yüreğine ilişti
sonra
bir kızıl gonca gibiydi
yüzün..
ne kadar gökyüzüydü
aşk
ne kadar deniz
ne kadar dağ..
bir parça dağ olmak
aşk
bir parça deniz
bir parça gök
bilmeceyi sabah anımsadım
bana vaad edilen
şehirdeyim şimdi
bir yanım ak
bir yanım kara..
maviye döndü aşk
bir kuşun kanadında...
üzülme..
an geçer
canan geçer
can geçer
maviliklerden...
bir sarı çiğdem açar
toprağımızda..
02/08/2022
ödemiş