çekiliverince ip incecik o nazik kolu
bir minik dal çok kötü incindi
in midir cin midir bu eller
içsel dürtüsü ne ola ki

kansızlık hanesinde çırılçıplaktır vicdan
eksiği gediği ise müphem
kırılıp yere düşünce kazancı nedir ki
daha çağala iken meyveleri
rotası olmayan davranışın kökü nasıl olabilir ki
niyeti yüzündedir kömür karası
yapılan bu işlem karanlığa davetiyedir
daha şimdiden geleceği belli
insanlık adına sadistlik yer etmiş olmalı beynine
tabiata sevgisi olmayan zibidinin bu dünyada işi ne


içindeki kurt özünü kemirsin
yer ve gök her an feryatta
yanıp da gittikçe ciğer parelerimiz
kuş sesleri kavrulunca nefes alan hiç mahlukat kalır mı
zıpkın yemiş gibi ciğerlerim doğranıyor
isyanım tepeden tırnağa haykırıyor
sancılı bir iç acısıyla hey hatlardayım
duyarlılık yükü çok ağır geliyor duygularıma
kızıla dönerken yeşil


üzülmekten bitap bir haldeyim
nasıl bir akıl ki bindiği dalı kesiyor
orman köylüsü ne yer ne içer nefesimiz kesildi
ne denli manyakta olsa yeşili kim sevmez ki
canlılar helak oldu
de bakim yağmurun önünde dur durabilirsen
Allah’ın bir tokadıdır sel
öksüz ve yetim gibiyim
bu karanlık zihniyette kıvranıyorum
kahrımı içime akıtarak
illaki aslı astarından kopuk yaşamların
dipçiğinde mahvoluyorum


tüm yaşamımızın şeceresi kayıp
putlara çalışır olmuşuz
doğru ve dürüst neremiz kaldı ki
ne kadar köfte o kadar ekmek peşinde
hile ve hurda içinde kayboluyoruz
ne ar kaldı nede edep bizde
uyduruk tabuların içinde yok oluyoruz
çırılçıplak bank ve arabaların üstünde
utanıp ta sıkılmadan şehveti kokluyoruz
taş ve toprak bile bizden utanıyor da
biz hala daha utancı akla getirmiyoruz...



AZAP...(Kadri Atmaca) 02.07.2022