4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
650
Okunma

(güvercinler zaptetmiş masumiyet tutkunu
kuğuların gölünde güzelliği arama
delik deşik olsa da o emanet ruhunu
zülüfsüz saçlar gibi kör ayna da tarama)
Üzgün gökler altında efkârımla yürüdüm
Ay sönük kandil sönük yıldızların feri yok
Ölüm beni çağırır ben onlara üzüldüm
Yürekten sevenlerin bir karış makberi yok
Neylersin gönlüm varsa kara sevda başında
Aşk bir azgın okyanus düşersen boğulursun
Sığmaz artık sinene taşırsın gözyaşında
Büyür gider damlalar coşkun deniz olursun
Asuman gamsız olmaz güneşi ona küsse
İnsan günah kirini sevapla bilemeli
Aşk uğruna en izbe çöllere dahi düşse
Sevecekse kendinden daha fazla sevmeli
Sen bir parça çürük et bir saat zembereği
Kalp odur ki yalnızca aşkı için atacak
Sevmek zaten evren de uhrevilik gereği
Var mı sevdiği için bir mezar da yatacak
Düşün bir karıncayı gece gündüz uyumaz
Bir beyaz inci gibi serer örümcek ağı
Değse yağmur damlası bir dal parçası yanmaz
Takvimler düşer miydi sevmese belki çağı
Üzgün gökler altında efkârımla yürüdüm
Ay sönük kandil sönük yıldızların feri yok
Ölüm beni çağırır ben onlara üzüldüm
Yürekten sevenlerin bir karış makberi yok.
k.a.gazioğlu
5.0
100% (5)