0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
337
Okunma
AKDENİZ
Ilık bir Akdeniz rüzgârı
Yalarken sigaramı tutan dudağımı
Gökte mavi bir dolunay
Evet aylardan Ekim
Evet yirmisi iki binlerin
Saati ne bana sor ne de sen say
Geçmişten geliyoruz hepimiz
Ve inan önemi de yok bilemediğimiz geleceğin
Evet nerde kalmıştık
Ilık bir Akdeniz rüzgârı
Yalarken sigaramı tutan ıslak dudağımı
İzmarit ıslak kirpiğim nemli
İçim özlemekli, vakur, vurgun
Geleceğe küskünüm
Geçmiş zamanlarda şarap niyetiyle dövdüğüm tüm üzüm
Gelen zamanlarda sirke olup döküldü gümüş kadehimden
Üzgünüm
Altın kaplaması döküldü geleceğe dair hayallerin
Altta duran kapkara pasını gördüm gerçeklerin
Parmaklarımdan oluk oluk boşalan kanlar
Ve upuzun kimsesiz yollar gördüm
Ilık bir Akdeniz akşamı
Rüzgarda hışırdayan üzüm salkımları
Nereye gittiğini bilmeyen toprak yollar
Hepsinin sonu denize çıkar
Ben yürüyorum
Yorgun, yaşlı, ak saçlı
Gözleri çepeçevre çizgilerle kaplı
Ufukta ömrünün sonu belirmiş
Islak bakışları her şeyi kabullenmiş
Eski bir adam olarak yürüyorum
Bozkırda toz yuttum
Karadeniz de yosun koktum
Çok yemedim az içtim
Yeşil çayırlarda dinlendim
Evimi aradım evime yürüdüm
İşte o varıştır
Ayaklarımın hep eşiğine dayandığı
Kimsenin kapıyı açmadığı
O kindar yuvadır Akdeniz
5.0
100% (1)