Sisi üzerimde kalmış geçmişin
Uğultusu kulaklarımı tırmalıyor geleceğin
Anılarıma sünger çekmişim habersizce
Okyanusun kıyısına sürüklemişim tüm dertlerimi

Hani ayrılık vakti değildi bu zaman
Şimdi hazana döndü bu devran
Tut ellerimi ela gözlüm,
Boşa gitmesin seninle geleceğe çizdiğim sevdam

Şelalenin aktığı yöne doğru bıraktım dileklerimi
Yeşil çamın dallarına astım kırmızı kurdelemi
Sen miydin rüyalarımı süsleyen yakışıklı prensim?
Nasıl da aldın beni benden gönülçelenim

Mavi denizlerin, engin okyanusların içinde kucakladım,
Sevgi dolu sıcacık bedenini
Seninle yeniden doğdum,
Dünyaya yeniden açtım gözlerimi

Aşk dağında sevdanın ateşine düştüm gönülçelen;
Arzularım geleceğe, yüreğim sana açılmış,
Gözlerin silah, hedefin benim,
Al beni hapsine ben sana amadeyim

Hangi okyanuslara dalar körpe bedenin?
Kalbimden bıraktığım sevda selimle
Seni bedenime hapsedeceğim
Hadi bak gözlerime, tut ellerimi sıkıca
Sokul böğrüme usulca, açılalım okyanuslara

Gidelim gönülçelen gidelim uzaklara;
Yalanın olmadığı, çiçeklerin solmadığı,
Bülbüllerin türkü söylediği, Güneş’in batmadığı,
Kuzuların meleştiği diyarlara gidelim

Yetim çocukların düşlerinden karlı dağlara,
Küskün baharlara gidelim gönülçelen
Kirpiklerimize ateş düşmeden,
Ayrılığın tozu üzerimize çökmeden,
Kardelenlerin solmadığı, güllerin koparılmadığı,
Rahmetin eksik olmadığı diyarlara gidelim

Hayallerimizin durağında bekleyelim,
Düşlerimizin sokağından geçelim gönülçelen
Aşk dağına hiç yorulmadan tırmanalım,
Bizi saran okyanuslara dalalım,
Biz tarih olalım,
Dünya’ya sevgi saçalım gönülçelenim…

La Rocca Rukiye Baldede
Tarih: 29.03.2010-Pazartesi
Saat: 22.18