PERİŞAN
Kırda, bayırda menekşe
Hasbehçede leylâk, lâle, İmrenmişler ama güle, Saksımızda gül perişan. Kızlarımız desen desen Gergef işlerdi eskiden, Haydi gel de üzülme sen; Odamızda tül perişan. Dertli öter kırık kaval Dağda çoban, evde çuval Odun, kömür, ocak, mangal Sobamız da kül perişan! Yüzler gülerdi umutla Rahmet müjdesi bulutla Avcumda bir tutam otla Ovamızda sel perişan! Zaten sesimiz kısıktı Mûsikîmiz bizi sıktı Tepişmeli müzik çıktı Sazımızda tel perişan. Biri siyah, ikisi ak Üç kıla üç ayrı tarak Fiyakamız iyi ancak; Başımızda kel perişan! Ne susar ne hayır söyler, Sözünden belli olur er! Çene,damak,dudak,dişler; Ağzımızda dil perişan. Üç gün ayrı kalsan evden Hırsız bayram eder dünden; Kimselere olmaz güven Kapımızda zil perişan Vazgeçtim, köyden, obadan Anadan,yardan,babadan Hâsılı kelâm, kısadan; Yurdumuzda il perişan.. Kemal Karapıçak |