Söyle şimdi sen bir vitrinin baş köşesinde sergilenen
Mağazanın en pahalı elbisesin
Parıl parıl parıldıyorken
Herkes seni seyretmekten kendini alamıyor.
Seni soruyor,denemek istiyor ve
Seni satın almak istiyor..
Kiminin üstünde bir "efsane"
Kiminin üstünde ise "sakil" duracaksın.
Parası olan seni alacak
Evine götürecek...
Sonra giyilme vaktine kadar da dolabın bir köşesinde bekletecek...
"Sen günü" geldiğinde
sahne deyip
herkesin gözüne fiyatının hakkını verilmek üzere sunulacaksın,
"Ye kürküm ye" hesabı.
Rağbet görecek
Alkışlanacak
gecenin sonunda ise
ışıklar kapandığında
yıldızınında, parıltınında anlamı bir bir
yok olup o karanlıkta sönecekken,
Belki bir dahaya hiç kullanılmamak
Üzere yine bir dolaba asılacak
Orada tozlanacak,
Yada bir başkasına verileceksin.
Hani ya benim aşkımı
beğenmiyorsun ya güzelim!
Hani ya senin hayallerindeki gibi bir adam değilim ya!
Hani ya aksiyon senin işinken
Ben seni diğerleri gibi yalandan göklere çıkartıp
Sonrada bir gökdelenin balkonundan asyağıya atmadığım için çok düzüm ya!
Hani ya sana, sevgimle
huzur ve sevgi vaat ederken sen beğenmeyip ölecekse insan;
" aşk ile ölmeli" deyip.
Aşkı da kıstaslarına alet ediyorsun ya!
Fazla uçma güzelim..
Vitrinlik aşklarada fazla özenme!
Sana pahalıya patlar.
Ve bir gün bir bakmışsın
Sana o sahneden geriye kocaman bir yalnızlık kalırken,
Bana ise kıymet bilen gönülde çiçeklenmek kalmış.
Hani ya vitrinlik aşklarıın gerçeklerini görmezden geliyorsun ya,
Hadi bana eyvallah güzelim
Sen kendini eşsiz bir orkide
oldugunu sanmaya devam et..
Unutma güzelim unutma!
Her güzel çiçeğin etrafında kötü otlarda filizlenir.
Banada "kır ciceklerinin neşesi" yeter be güzelim.
Hadi gittim ben eyvallah..!

Nevin Aktekin Gülfirat