1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
672
Okunma
Engele takılıp düşünce, mazi
Aklı imtihana çekerek geçti
Yalancı dünyada inleten sızı
Aşk sofrasından aç kalkarak geçti
Aynaya bakmaktan korkarak geçti
Mecnunda olmayan aşk heyecanım
Sessiz feryatlarda can bulan anım
Ölümden ölüme atlayan günüm
Can sıkıntısından bıkarak geçti
Ayları yıllara dökerek geçti
Umutlar peş peşe boşa çıkınca
Sessiz feryadımız arşa çıkınca
Ömür, alacalar dışa çıkınca
Cinler başımıza çıkarak geçti
Gülüşümüz toprak kokarak geçti
Olmayınca beklenilen dirayet
Eyleyince yıkım cana sirayet
Tükenmez sanılan koskoca servet
Düşlerin ardından bakarak geçti
Hayalden hayale akarak geçti
Adımımız doğru yoldan sapınca
Nefsimizi söz sahibi yapınca
Aklı kundaklayan kavga kopunca
Pire için yorgan yakarak geçti
Sabrı yuvasından sökerek geçti
Geçit vermeyince aşkın kulvarı
Haddini aşınca hüzün sınırı
Sürmeliden ayrı akşam suları
Ölüm sessizliği çökerek geçti
Umudu komaya sokarak geçti
Özünü yitiren sahte saygılar
Dur durak bilmeyen sinsi kaygılar
Beynimizi yoran cümle duygular
Gecenin derdine sarkarak geçti
Güneşi zindana tıkarak geçti
Sürmek için sevilenle saltanat
Olunca çileye dayanmak sanat
İblis hüneriyle süslenmiş saat
Damlalara umman ekerek geçti
Vurgunlara yaka silkerek geçti
Şahinlere vermez baz hedefini
Dudak ıskalamaz söz hedefini
Mutluluk kaynağım göz hedefini
Gönül sarayına dikerek geçti
Nefsi falakaya yıkarak geçti
Kamil insanlara ayrılan zaman
Hayat sahnesinde her biri umman
Aspirin misali her derde derman
Kulaklara küpe takarak geçti
Tembelliğe dudak bükerek geçti
Hancının derdinden yolcu ne anlar
Vicdanın sesini yürekli dinler
Rızkına dayalı sayılı günler
Delibal canını sıkarak geçti
Yıldızlara selam çakarak geçti
DELİBAL – Celil ÇINKIR