Çaldıysa kapımızı çok muhterem misafir.
Neler bırakır gider, gittiğinde anlarız
’’Yatma’’ diyor ’’kalk haydi tam tekmili asakir’’
Hitabında ki sırrı gittiğinde anlarız.

Nice çorak kalpler var irkilmeyen ezandan
Bir türlü öğüt almaz alemdeki nizamdan
Kendine pay çıkarır arifeden, bayramdan.
Misafirden bi haber yattığından anlarız.

O muhterem misafir her yıl gelen Ramazan.
Her haneye konuktur hiç bir ayrım yapmadan
Her bir nefse telkine aracıdır Mevla’dan.
Bayram sabahı veda ettiğinde anlarız.

’’Kalk bire miskin adam rahmet getirdim’’ diyor
’’Kuranla buluşmana fırsat getirdim’’ diyor
’’Günahtan arınmana imkan getirdim’’ diyor
Rahmeti bereketi gittiğinde anlarız.

Küheylan dolu dizgin, seni bekliyor sefer
İblis ile cihatta yanında, yanında sağlam nefer
Bir leyleyi kadir le müjdelenirken zafer
Seher vakti nurunu sunduğunda anlarız

Deruni gönüllere nur ifşan saçar gider.
Mahzun olan kalplere inşirah saçar gider
Ahsen’i takvim olan insanla uçar gider
Ne muhteşem güzellik gittiğinde anlarız.

İnsanla kaim olan, insana daim olan
Varlığı insanlığın, ufkunda nur ayan.
Kazançlı bir ticaret ademe mahsus alan
Giren ay gibi parlar, gittiğinden anlarız

Aylar taksime geçmiş, senenin dört mevsimi
Her yıl bir öncekinden erken sunar nesrini
Sunar adem oğluna lezzetli meyvesini
Tadı damakta kalır, yuttuğunda anlarız,

Kuran ayı deniyor, hadisi kutsilerde
Kuran başka yer bulur bu ayda gönüllerde
Sandım bülbülü ötüş, geliyor çiçeklerde
Sustuğunu, güllerin; solduğunda anlarız



Osmanlıca Türkçe
Asakir : asker, nefer
Nesir : düz yazı, dağıtmak saçmak