1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2375
Okunma
İpek Yolunu özledim
Beş çocuk yolladım Çin’e,
Özlem dolu yolların
Yüzyılların içine...
Yola çıksınlar diye
Haber saldım tez elden
Hiç korkmasınlar diye,
Çölden, rüzgardan, selden...
En cins atlar, develer
Seçip kervana kattım
Bu tarihi seferin
Önemini anlattım...
Birgün haber geldi ki
Bu niyet oldu hasıl
Bizim yiğit çocuklar
Olmuşlar Çin’e vasıl...
Bir özel mektup yazdım
Kağıdı ceylan postu
Takdim etsin adıma,
Çin Başkana bir dostu...
Aslan dostlarım bu kez
Çin’den çıktılar yola
Bin yıl öncesi gibi,
Vererek mola mola...
Ağır ağır yol alan
Çıngıraklı develer,
Birkaç sabırlı köpek
Ve daha neler neler...
Yükleri binbir çeşit
İpekler, baharatlar
Doğunun lüks malları,
Kahve, kına, tabaklar...
Kimilerine göre
Bu çılgın bir kafile
Günümüz şartlarında
Yürümesi nafile...
Onlar olmaz dedikçe
Yürüdü bizim kervan
Çok zor, yavaş da olsa
Yaklaşarak an be an...
Zor mihnet ulaştılar
Çin’den Moğolistan’a
Bu ilk çetin başarı
Mutluluk verdi bana...
Moğolistan’ı aşıp
Kırgızistan dediler
Çöllerin kavurucu
Sıcağından yediler...
Sırada Özbekistan
Aşıp Kırgızistan’ı
Her ülkeyi aşmak bir
Ayrı mutluluk anı...
Özbekistan bitince
Ulaştılar İran’a,
Yüze yüze kuyruğa
Geldik, dediler bana
Korkusuz yiğitlerim
İran’ı da aştılar
Yurtta mola vermeden
Ankara’ya koştular...
Ankara’da çocuklar
ilk ödülü aldılar
Orada az bir zaman
Konaklayıp kaldılar...
Birgün işaretimle
İstanbul’a vardılar
Bin yılın zaferinin
Keyfini çıkardılar...
Tam 18 aylık yol
İstanbul-Çin arası
İpekyolunu açtık
Övünmenin sırası...