Gurbeti bitirip dönüş bileti,
Sen alınca, umut ağdı buraya.
Perişan etmişti, hasret illeti,
Sen gelince, huzur yağdı buraya.

Yığınlar içinde, tek bıraksan da,
Beklenmedik bir gün, en buruk anda,
Arayıp, tarayıp, şu Kırıkhan’da;
Sen bulunca, sevinç değdi buraya.

Yüreğim yıllardır, yas çekiyordu,
Gözlerim usulca, yaş döküyordu,
Toroslara duman, sis çöküyordu;
Sen gülünce, güneş doğdu buraya.

Açtı bağımızda, aşkın gülleri,
Şu meşkimiz derde salar elleri,
Mızrabınla inler, sazın telleri;
Sen çalınca, neşe doldu buraya.

Feda olsun ömrüm, kuru canım da,
Kılcal damarlarda, akan kanımda,
Aklımda, fikrimde, her an yanımda;
Sen olunca, hayat verdin buraya.

İlacım yok idi, düşmüştüm dara,
Sarılınca durdu, kanayan yara,
Başak zülüfleri, verip rüzgâra;
Sen salınca, kokun sindi buraya.

Kavuşmak gibisi, var mı yârine?
Karanlığa kandil, yakmak yerine,
Çakmak gözlerine, bakıp derine;
Ben dalınca, gecem döndü nur aya,
Sen gelince, bahar geldi buraya.

22.03.2022
Muhittin Alaca