22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1858
Okunma

Gece vazifesini tamamlar,
Nöbet değişir gündüzle.
Günahlardan arındığını sanır
yeniden başlar zaman...
Çiğ düşer yollara
ve
Anne’nin feryadıyla uyanır İstanbul...
Uykusuz, bezgin ayakların
izleri kalır kaldırımlarda...
Doğan bebeğin ağlaması
baba’nın gözyaşlarıyla ıslanır,
hüzünlü bakışlar altında
anne bağrına basar yavrusunu
içlerindeki yangından çıkan dumanla
kararır istanbul
isyanın kime
sorma
neden sakat doğar bebekler...
Başka bir zaman
Kadının af olmaz günahının
düşünceleriyle uyanır istanbul
Yüzünde kurtulmanın hesapları
Günahını kutuya doldurur
bırakır çöplüğün kenarına
köşeyi dönerek kurtulur
günahını kurtularak unutur
Bebeğin ağlama sesiyle uyanır İstanbul
Gözlerinde efsunlu bakışlarla
adam kutuyu açar.
Adam ağlar,
İstanbul ağlar
Kader sorgulanmaz
Kimi sakat doğar
Anne baba şevkati üzerinde
Kimi sağlam olsada atılır çöplüğün içine
İstanbul tanır hepsini
*
Abdurrahman GÜLER
21.8.2008