1
Yorum
5
Beğeni
3,7
Puan
354
Okunma
TOHUM
Yusuf Yılmaz
Cemre zamanı geliyor:
Bir kuş gagasından
Bir tohum düşürüyor rüzgarın önüne.
Rastlıyor bir taşın çatlağına.
Bir de bakmışsın ki
Yeni bir filiz
Peyda olmuş
Akşamdan sabaha.
Sevinin ağaçlar!
İşte geliyor karşımdan
Selam veriyor bir kadim dost,
Bir tebessüm,
Hoş beş, tatlı bir dil…
Sevgi dediğimiz şey
Nasıl da belli ediyor kendini.
Bu başka bir cemre değil mi?
Sevgidir aynı zamanda
Bir tohumdan yeşerip
Düşerek yüreklerin üstüne
Bayram etmez mi?
Gönlümüzde!
Güvercinin biri bir yumurta bırakır
Yumurtası çatlayınca tohum gibi
Yuvarlanır cayırların üstüne.
Beyazın içinde beyaz
Can içinde can
Büyüyünce
Bir zeytin dalı uzatır
Karanlığın karnına.
Umuda, barışa yolculuk var.
Sen de katıl
Geç kalma!
Karıncadaki bu zahmet ne?
Kocaman bembeyaz bir yük.
Taşıyor sırtında
Yük değil sanki
İnsanlığa ders olsun diye
Bir nüvenin içine yerleştirmiş Ulu Yaradan,
Mantığını, tefekkürünü, yaşama ölçülerini…
İpekten bir beyaz kaba sarmış
Koşuyor menzile
Karınca kadar olamadık!
Anne karnı
Beyaz bir tohum gibi
Sarmış kundaktaki bebeği,
Cemre gibi bırakmış
Hayatın kucağına,
Aydınlık yarınlara koşmak için,
5.0
67% (2)
1.0
33% (1)