1
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
516
Okunma
Ey ceylan bakışlı, bilirim ki denk görmezsin beni,
Sanırsın ki güzelliğin daim olacak öyle mi?
Bilmez misin sen, Aslı ile O’na yanık Kerem’i.
İstemem senden başka, Kerem’e Aslı olsa bile.
Ahu gözlü dilber, güvenme endamına boyuna.
Nice güzeller güvenmişti atasının soyuna.
Kamber ile Arzu katılsa da muhteşem toyuna.
İstemem senden başka, Kamber’e Arzu olsa bile.
Sevdalıyım mah-ı cemaline, olmuşum dildâde,
Bu öyle bir aşk ki, Şirin ve Ferhad’dan da ziyâde
Susamış dudaklarıma ver, leb-i canandan bâde
İstemem senden başka, Ferhad’a Şirin olsa bile.
Olmasa idi Mecnun’un aşkı, olmazdı ki Leyla.
Yok ise aşk ve sevda, tatsız döner inan ki dünya.
Sevdan hara koydu kül eyledi kalbimi rüveyda.
İstemem senden başka, Mecnun’a Leyla olsa bile.
Ey dilber-i nadide mest eyledi beni gülüşün.
Zihnimin her köşesine nakış nakış örülüşün.
Kor eyledi yüreğime damla damla süzülüşün.
İstemem senden başka, cennetten huri olsa bile.
H.D.S.
MAH-I CEMAL: Ay yüzlü.
DİLDADE: Gönül vermiş, aşık.
ZİYADE: Çok, daha çok, /artma, çoğalma.
LEB-İ CANAN: Sevgilinin dudağı
BADE: Şarap, içki.
RÜVEYDA: Yavaş yava,/ hoş, nazik
DİLBER-İ NADİDE: Eşine benzerine az rastlanan endamlı sevgili.
5.0
100% (10)