xx

Monamın avarına girdim sabahtan
İçinden kopardım bir dane bostan
Elimde bostanla , gittim munara
Yıkadım ’ da yedim, gelen olmadan


xx

Acıymış yediğim, gustum yerlere
Taş oldu oturdu birden böğrüme
Garnımdan gaz çıktı ittim yellere
Koca monamın haberi olmadan

xx

Kaynanam bahçaya ekmis ülübü
Her yeri darı sarmış sarkar püskülü
Gece olur öter Her gün bülbülü
Ses verir çağırsan yeşil dallardan

xx

Bir son bahar günü çıktık cevizlere
Sırıklar ellerde ,çırptık günlerce
Devşirdik yerlerden serdik sekiye
Cirkinden ayrırdik, karlar yağmadan.

xx

Biberin İçinden cıkmış töymekan
Topladım götürdüm eve avardan
Kapama yaptırdik güneş batmadan
Yağladik da yedik, akşam olurkan

xx

Baktım’ ki ağarmış beyaz ülübü
Güz dedik topladık kırdık böğrünü
Güneşte kuruttuk onu güz günü
Geselere goyduk, harman olmadan

xx

Baďılcan topladım gidip evlekten
Sepet ağır geldi , düştüm sekiden
Her biri pis oldu,tozdan pislikten
Oren vardı döktüm gören olmadan

xx

Tayinler öterdi Baktım dallarda
Koştum çıktım dala,’ çıkım yanımda
Yavruları gordum baktım kovanda
Büyüsün dedim ’ de indim ağaçtan.

xx

Bir ses duydum hu der biri uzaktan
Uzatır da uzatır, sesi durmadan
Cevapladım onu,hu,hu karsıdan
Anladı ne derdim ta ki aşağdan

xx

Soğuklar başlarken Eylül İçinde
Eğrimler bol olur , bizim yerlerde
Kimi al kimi Gök bekler evlekte
Güz geldi toplarız gidip avardan

xx

Karaman oğludur ,bizim atamız
Bizler dersen geldik, orta Asya’dan
Farklıdır Dilimiz , bizim kazamiz
Ermenek derlerdir kime sorarsan.

Ahmet Yüksel Şanlıer
14 Şubat 2022